10-Yunus Suresi 95. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve sakın Allah´ın âyetlerini tekzîp edenlerden olma. Sonra hüsrâna uğramışlardan olursun. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve sakın Allah'ın âyetlerini yalanlayanlardan olma. Sonra ziyana uğramışlardan olursun. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve) Ey Yüce Peygamber!, (sakın Allah'ın âyetlerini yalanlayanlardan olma) öyle inkarcıların sözlerine iltifat etme, öyle çirkin dinî hükmlere aykırı bir durumun, peygamberliğin sânıyla uzlaştırılması mümkün olamaz. Faraza o inkarcılara uyacak olsan, (sonra hüsrana uğramışlardan olursun) nefislerini zarar ve ziyana, felâkete mâruz bırakmış olanlara katılmış bulunursun. Halbuki, haddizatında masum olan Yüce bir Peygamberde böyle bir noksanlık düşünülmüş değildir.
Binaenaleyh Peygamber Efendimize böyle bir hitap, onun ümmetine hitap demektir. Bu gibi hitaplar, karşılıklı konuşmalarda cereyan eder. Meselâ: Bir hükümdar, bir vezirinin idaresi altındaki birçok kimselere bir muamelenin yasaklandığını anlatmak için o vezirine hitaben; "Sen şu muameleyi yaparsan hakkında şöyle bir ceza gerekir." der, bununla bütün o kimselere hitab etmiş olur. Çünki böyle bir hitap, daha fazla tesirlidir. Bununla beraber böyle bir hitap, bazen birşeyin mümkün veya vâki olmadığını başkalarına göstermek maksadına dayanmış olur. Meselâ: Hz. İsa'nın ilahlık dâvasında bulunmadığı Cenâb-ı Hak'ça bilinmektedir. Öyle olduğu halde: Ona hitaben: "Sen mi insanlara dedin ki? Beni ve validemi iki ilâh edinin" diye buyurulması, Hz. İsa'nın böyle bir iddiada bulunmadığını açıklayarak ona öyle bir isnatta bulunanları yalanlamak içindir.
|