10-Yunus Suresi 71. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve onlara Nûh´un kıssasını oku. Vaktâ ki kavmine demişti: «Ey kavmim! Eğer sizin üzerinize benim (aranızda) duruşum ve Allah´ın âyetleriyle size öğüt verişim ağır geliyorsa imdi ben Allah Teâlâ´ya tevekkül ettim, artık işinizi ve ortaklarınızı toplayınız. Sonra sizin üzerinize işiniz gizli kalmasın. Sonra hakkımda hükmünüzü veriniz ve bana göz açtırmayınız.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve onlara Nuh'un haberini oku. Hani: Kavmine demişti: Ey kavmim!. Eğer sizin üzerinize benim -aranızda- duruşum ve Allah'ın âyetleriyle size öğüt verişim ağır geliyorsa imdi ben Allah Teâlâ'ya tevekkül ettim, artık işinizi ve ortaklarınızı toplayınız. Sonra sizin üzerinize işiniz gizli kalmasın. Sonra hakkımda hükmünüzü veriniz ve bana göz açtırmayınız. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, asr-ı saadetteki ve onlardan sonraki inkarcılara bir ibret ve uyanma dersi olmak üzere Nuh Aleyhisselâm ile kavmi arasında cereyan etmiş olan tarihî vak'aları beyan etmektedir. Hak dine davet eden ve onlara tâbi olan zatların emellerinin gayesini, selâmet ve hilâfete ulaşmalarını bildiriyor, onlara muhalefet etmiş olanların da pek korkunç âkibetlerini hatırlatmaktadır. Şöyle ki: (ve) Resulüm!, (onlara) Kureyş kabilesinden vesaireden olan müşriklere (Nuh'un haberini oku) yani: Onun ile kavmi arasındaki haberi, önemli tarihî vak'ayı anlat. Peygamberlerine muhalefet eden kavimlerin ne dehşetli âkibetlere uğramış olduklarını düşünüp de ibret alsınlar. (Hani) Nuh Aleyhisselâm (kavmine) Kabil'in çocukları ve torunları bulunan bir guruba (demişti) şöyle hitab etmişti ki: (Ey kavmim!. Eğer sizin üzerinize benim) aranızda (duruşum) sizin içinizde yaşayıp bin seneden elli sene kadar noksan bir müddet sizi hak dine davet ediverişim (ve Allah'ın âyetleriyle) delilleriyle, kanıtlarıyla (size öğüt verişim ağır geliyorsa) yani meşakkatli bulunuyorsa, siz de beni öldürmeğe, aranızdan kovmaya kasdetmiş bulunuyorsanız (İmdi ben Allah Teâlâ'ya tevekkül ettim) o bana yeter, beni muhafaza buyurur (artık işinizi ve ortaklarınızı toplayınız) hakkımda yapmak istediğiniz şeye başlayınız, kendilerinden yardım urumakta olduğunuz o âciz putlarınızı da size yardıma çağırınız (sonra üzerinize işiniz gizli kalmasın) bana karşı kasdetmekte bulunduğunuz, kötülüğü, açıkça yapmağa başlayınız, onu alenî yapınız. (Sonra hakkımda hükmünüzü veriniz) içinizdeki kuruntuları dökünüz, boşaltınız, imza ediniz ve elinizden geliyorsa (bana göz açtırmayınız) yapacağınız şeyleri bana bildirdikten sonra geriye bırakmayınız.
§ Hz. Nuh, Cenâb-ı Hak'kın koruma ve himayesinde olduğunu bildiği için düşmanlarına karşı hiç ehemmiyet vermediğini, aldırışta bulunmadığını göstermek, onların âczini göstemek için kendilerine böyle bir teklifte bulunmuştur.
|