KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

41-FUSSILET SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fussilet Suresi 25  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 41/25
41-FUSSILET SURESI - 25. AYET    Mekke
وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاءَ فَزَيَّنُوا لَهُمْ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ -25
Ve kayyadna lehüm kuranae fezeyyenu lehüm ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve hakka aleyhimül kavlü fı ümemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins innehüm kanu hasirın
41-Fussilet Suresi 25. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onlar için birtakım karinleri musallat ettik. Artık onlar için önlerindekini ve arkalarındakini bezemiş oldular ve onların üzerine de kendilerinden evvel gelip geçen cinden ve insden olan ümmetler arasında o (azaba dair) söz hak olmuş oldu. Şüphe yok ki, onlar hüsrâna uğramış kimseler oldular.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onlar için bir takım arkadaşları Musallat ettik. Artık onlar için önlerindekini ve arkalarındakini süslemiş oldular ve onların üzerine de kendilerinden evvel gelip geçen cinler ve insanlardan olan ümmetler arasındaki 0 -azaba dair- söz hak olmuş oldu. Şüphe yok ki, onlar hüsrana uğramış kimseler oldular.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve onlar için) 0 kâfirler için bu dünyada (bir takım arkadaşları) zararlı yoldaşları, arkadaşları hazırladık, gizleyerek onlara (musallat kıldık) onları aldatmaya çalışıp durdular (artık onlar için) o kâfirlere karşı (önlerindekini ve arkalarındakini süslemiş oldular) yâni: Onlara karşı dünyanın zevk-u sefasını, gayrı meşru muamelelerini hoş göstermiş, kendilerini onlarla meşgul kılmış bulundular, âhiret hayatını, mesuliyetini de inkâr ederek o kâfirleri âhiret endişesinden de mahrum bıraktılar, dünya varlığının sonsuzluğunu iddia ettiler, tâbilatların, feleklerin üstünde başka bir âlem yaratıcısı bulunmadığını ileri sürerek o gafil, güzelce tefekkürden mahrum kimseleri inkâra düşürdüler, onları bir takım şehvanî hareketlere sevk edip durdular (ve onların) o aldatmaya kapılan kâfirlerin (üzerine de kendilerinden evvel gelip geçen cinden ve insten olan ümmetler arasında o) azaba dâir, (söz hak olmuş oldu) o söz ise Cenab-ı Hak'kın iblise karşı söylediği sözü ve benzeridir, (şüphe yok ki, onlar) o evvel ve âhır kâfir olanlar: Şeytanlara uyanlar, dinsizlerin aldatmalarına kapılanlar (hüsrana uğramış kimseler oldular) dünya ve âhiret hayatında zillete lanete, pek büyük bir ziyana uğramış bulundular. İşte küfrün, hakka karşı cephe almanın ebedî cezası!. Kayyezna; Tehyie ettik, hazırladık, kolaylaştırdık, musallat ettik manasınadır. § Hakka; kelimesi de sabit oldu, gerçekleşti vuku buldu demektir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014