KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

41-FUSSILET SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fussilet Suresi 51  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 41/51
41-FUSSILET SURESI - 51. AYET    Mekke
وَإِذَا أَنْعَمْنَا عَلَى الْإِنْسَانِ أَعْرَضَ وَنَأَىٰ بِجَانِبِهِ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ فَذُو دُعَاءٍ عَرِيضٍ -51
Ve iza en´amna alel insani a´rada ve nea bicanibih ve iza messehüş şerru fe zu düain arıyd
41-Fussilet Suresi 51. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve insana nîmet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve böbürlenmekte bulunur. Ve ona bir kötülük dokunduğu zaman ise artık bol bol duacıdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve insana nîmet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve böbürlenir. Ve ona bir kötülük dokunduğu zaman ise artık bol bol duacıdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, insanların bir hâl üzere kalmayıp nîmet zamanında da, nîmetin yok olması zamanında da başka başka vaziyetler aldıklarını bildiriyor. Allah tarafından nazil olan bir Kur'an'a karşı inkarcı vaziyet alanların haktan ne kadar uzak bulunduklarını ihtar ediyor. O Kur'an'ın semavî bir kitap olduğuna dâir dış âlemde ve insanların nefslerinde birçok delillerin ortaya çıkacağını ve Cenab-ı Hak'kın her şeyi görüp bildiğini ve ilmiyle her şeyi kuşatıcı bulunduğunu, o inkarcıların ise kıyametin kopmasından şek ve şüphe içinde yaşadıklarını beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve insana nîmet verdiğimiz zaman) ondan hastalık gibi, ihtiyaç gibi şeyleri bertaraf edip kendisine sıhhat, bol geçimlik gibi şeyleri ihsan ettiğimiz vakit (yüz çevirir) ibâdetten, teşekkürden kaçınır (ve böbürlenmekte bulunur) kibirli bir vaziyet alır, yükümlü olduğu vazifeleri yerine getirmeye tenezzül etmez, (ve ona) Bilâkis (bir kötülük dokunduğu zaman ise) meselâ: Bir hastalığa bir ihtiyaca müptelâ olduğu vakit ise (artık bol bol duacıdır) o zaman Cenab-ı Hak'kı hatırlar, O'na duada, niyazda bulunur durur, tâki o musibeti kendisinden açıverip gidersin. Halbuki, o musibetten evvel kibirli bir hâlde yaşıyor, ne Peygamberi, ve ne de ona nazil olan Kur'an-ı tasdik etmiyor, inkarcı, bir hâlde bulunuyordu. "Neâ bicânibihi" kendi nefsiyle uzaklaşmış, olanca varlığıyla böbürlenmiş, vazifesini yapmaktan kaçınmış demektir. § Ariz; de çokça enli demektir ki: Bir şeyi pek çokça yapmaktan kinayedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014