KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Bakara Suresi 285  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 2/285
2-BAKARA SURESI - 285. AYET    Medine
آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ ۚ كُلٌّ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِنْ رُسُلِهِ ۚ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا ۖ غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ -285
Amener rasulü bi ma ünzile ileyhi mir rabbihı vel mü´minun* küllün amene billahi ve melaiketihı ve kütübihı ve rusülih* la nüferriku beyne ehadim mir rusülih* ve kalu semı´na ve eta´na ğufraneke rabbena ve ileykel masıyr
2-Bakara Suresi 285. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Peygamber, kendisine Rabbisinden indirilene imân etti, mü´minler de, hepsi de Allah Teâlâ´ya ve O´nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine imân etti. «Biz Allah Teâlâ´nın peygamberlerinden hiçbirinin arasını ayırmayız» dediler. «Ve biz dinledik, itaat da ettik, mağfiretini dileriz, ey Rabbimiz.» (diye niyaz ettiler)
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene imân etti, mü'minler de hepsi de Allah Teâlâ'ya ve onun meleklerine, kitabi arın a ve peygamberlerine imân etti. Biz Allah Teâlâ'nın peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırmayız - dediler. Ve biz dinledik, İtaat da ettik, mağfiretini dileriz. Ey Rabbimiz -diye niyaz ettiler-.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, dinin esaslarını olduğu gibi kabul edip kendisine imân ve itaat edilmesinin bir kulluk vazifesi olduğunu gösterir. Şöyle ki: o (peygamber) yani: Nebi ve Resullerin sonuncusu olan Muhammed Aleyhisselâm (kendisine Rabbinden indirilene) Kur'ân'ı Kerim'e onun bütün beyanlarına (imân etti.) Allah tarafından inen mukaddes bir kitap olduğunu bilip tasdik eyledi. (Mü'minler de) o mukaddes kitaba Kur'ân'ı Kerim'e inanıp onu tasdik eylediler. Evet! (Hepsi de) Yüce Peygamber de onun ümmeti olan mü'minler de (Allah Teâlâ'ya) onun birliğine, yaratıcılığına, yüceliğine ve kudretine imân etti (Ve onun meleklerine) de imân edip onlar birer muhterem kul olup ilâhî kitapları peygamberlere getirmeğe vasıta olduklarını ve diğer yüce hizmetlerini bilip tasdik eylediler ve Hak Teâlâ'nın (kitaplarına) da imân ettiler. Bunların halkı irşat, insanlığa vazifelerini öğretmek ve bildirmek için Allah tarafından indirildiğini bilip itirafta bulundular. (Ve peygamberlerine) imân ettiler, bunların halkı aydınlatmak, onlara dinî hükümleri bildirmek ve öğretmek için Allah tarafından gönderilmiş bulunduklarını bilip tasdikte bulundular. Kısacısı Hz. Peygamber de, müminlerden her biri de bu gibi dinî esasları bilip bunlara (imân etti) ve bu güzel inançlarını (biz Allah Teâlâ'nın peygamberlerinden hiç birisinin arasını ayırmayız) diye göstermiş oldular. Evet. Bütün peygamberler, nübüvvet bakımından hepsi de aynı yüceliğe sahiptir. Hepsi de Hak tarafından ilâhî dinî bildirmekle görevlendirilmiştir. Bu bakımdan aralarında fark yoktur. Ancak bir kısmına risalet verilmiş, yani ayrıca bir kitap, bir şeriat ihsan buyrulmuştur. Bunların bazısı bazısına Allah tarafından üstün kılınmıştır. Nitekim bizim peygamberimiz peygamberlerin sonuncusu, resullerin en üstünüdür. Fakat böyle bir üstünlük ciheti, onların esasen Allah tarafından gönderilmiş birer yüce peygamber olmak hususundaki birlikteliklerine engel değildir ve aralarında farklılık gerektirmemektedir. İşte mü'minler, bunların peygamberlik itibariyle aralarında bir fark olmadığını bilip tasdik ederler (ve bîz dinledik) Allah tarafından gelen emir ve yasakları anladık, (itaat da ettik.) Onlardaki emirlere, yasaklara boyun eğdik ve kabul eyledik. (Mağfiretini dileriz ey Rabbimiz!.) İnsanlık hali kusurlardan uzak olamayız. Kulluk vazifelerimizi yapmada kusur edebiliriz. (Diye niyaz ettiler.) Evet… Kulluğun şanına yakışan, acz ve küsüm itiraf ile Allah'ın mağfiretini niyaz etmektir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014