KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Bakara Suresi 144  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 2/144
2-BAKARA SURESI - 144. AYET    Medine
قَدْ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاءِ ۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا ۚ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ ۗ وَإِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ ۗ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ -144
Kad nera tekallübe vechike fis semai fe lenüvelliyenneke kıbleten terdaha* fevelli vcheke şatnal mescidil haram* ve haysü ma küntüm fevellu vücuheküm şatrah* ve innellezıne utül kitabe le ya´lemune ennehül hakku mir rabbihim* vemallahü bi ğafilin amma ya´melun
2-Bakara Suresi 144. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Biz senin yüzünün semaya doğru çevrilip durduğunu muhakkak görüyoruz. Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye muhakkak tevcih edeceğiz. Haydi yüzünü Mescid-i Haram tarafına döndür. Ve her nerede bulunursanız yüzlerinizi onun tarafına tevcih ediniz. Ve şüphe yok ki kendilerine kitap verilmiş olanlar da bunun Rabbleri tarafından hak olduğunu elbette bilirler. Ve Allah onların amellerinden gâfil değildir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Biz yüzünün semaya doğru çevrilip durduğunu muhakkak görüyoruz. Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye muhakkak yönelteceğiz. Haydi yüzünü Mescidi Haram tarafına döndür. Ve her nerede bulunursanız yüzlerinizi onun tarafına yöneltiniz. Ve şüphe yok ki kendilerine kitap verilmiş olanlar da bunun Rabbileri tarafından hakkolduğunu elbette bilirler. Ve Allah onların amellerinden gafil değildir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime Kıblenin değişmesi hakkındaki ilâhî emrin geldiğini bildirmektedir. Bu değiştirme Bedir savaşından evvel Recep ayında öğle vaktini müteakip gelmiştir. Serî emirlerden İlk evvel nesh olan da bu kıblenin değişmesi meselesidir. Bu âyeti kerimede şöyle buyruluyor: Habibim! (Biz yüzünün semaya doğru çevrilip, durduğunu muhakkak görüyoruz.) Kıblenin Kâbe-i Muazzama tarafına değiştirilmesi hakkında Cibrili eminin sema tarafından bir vahiy getirmesini büyük bir arzu ile bekliyordun. (Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye muhakkak yönelteceğiz.) Yani arzu ve temenni ettiğin Beytullaha doğru namaz kılmana emir vereceğiz. (Haydi yüzünü Mecsidi Haram) yani Kâbe-i Muazzama (tarafına döndür.) O tarafa yönelerek namaz kıl. (Ve) Ey Ümmeti Muhammed, sizler de (her nerede bulunursanız) karada, denizde, Doğuda, Batıda bulunup namaz kılacağınız zaman (yüzlerinizi onun tarafına) Mescidi Harama doğru (tevcih ediniz.) Şimdi size bu emredilmiştir. Size böyle emredileceği önceki kitaplarda da yazılmıştır. (Ve şüphe yok ki kendilerine kitap verilmiş olanlar da) Yahudiler de, Hıristiyanlar da (bunun) bu kıblenin değiştirilmesi meselesinin (Rabbileri tarafından hak olduğunu elbette bilirler.) Artık ona nasıl itiraz edebilirler! Nitekim onların âlimlerinden Abdullah ibni Selâm gibi, zatlar bunu itiraf etmiş, İslâm şerefine nail olmuşlardır. (Ve Allah onların amellerinden gafîl değildir) her birine ameline, tasdik ve inkârına göre mükâfat ve ceza verecektir. Bu kıblenin değiştirilmesini hikmete muafık görmeyenler de lâyık oldukları cezaya kavuşacaklardır. Ne büyük bir uyan ve tehdit!..

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014