2-Bakara Suresi 62. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Şüphe yok ki, mü´minler ile Yahudilerden ve Nasârâ ile Sâbii tâifesinden herhangi kimseler Allah Teâlâ´ya, ahiret gününe imân edip sâlih amellerde bulunmuş olurlarsa onlar için Rableri indinde mükâfaatlar vardır. Ve kendilerine asla korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Şüphe yok ki, mü'minler ile Yahudilerden ve Hıristiyanlar ile sabiîlerden her hangi kimseler Allah Teâlâ'ya, âhiret gününe İman edip salih amellerde bulunmuş olurlarsa onlar için rabları katında mükâfatlar vardır. Ve kendilerine asla korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu ayeti kerime, kimlerin azaptan, felâketten emin, mükâfatlara nail olacaklarını bütün insanlığa tebliğ ediyor. Şöyle ki: Vaktiyle peygambere uyup, İman etmiş olan (mü'minler ile Yahudilerden ve Hıristiyanlar ile sabiîlerden her hangi kimseler) peygamberlerinin bildirdikleri şekilde (Allah Teâlâ'ya) onun birliğine, yaratıcılığına, i I âh lığına ve (âhiret gününe) kıyametin, mahşerin ve cennet ile cehennemin varlığına (İman edip salih amellerde) namaz, oruç, zekat gibi yapılması gereken ibadetlerde hayır ve iyiliklerde (bulunmuş olurlarsa onlar için) öyle hakikî şekilde dindar olan iyi kullar için (rableri katında mükâfatlar vardır.) Bu güzel amellerinin sevabına ulaşacaklardır. (Ve kendilerine) dünyada (asla bir korku yoktur.) Tam bir emniyet içinde yaşayacaklardır. (Ve onlar) ahirette sevaptan yoksunolma ve nimetlere erişememe sebebiyle (mahzun da olmayacaklardır.) Onlar her türlü ilâhî lutfa kavuşacaklardır. İşte hakikî İmânın mükâfatı!..
Evet… Bu ayeti kerime de gösteriyor ki: Her hangi bir insan, Allah'ın azabından emin ve geleceğinin güvenli olması için hakikî bir dine bağlanmış, olması lâzımdır. Vaktiyle her hangi bir peygamberin tebliğlerine uyanlar o peygamberin ümmetinden sayılmış, ve hak dine sahip bulunmuşlardır. Bilâhare geçmiş dinlerin bir çok hükümleri kaldırılarak son din olan İslâmiyet, bütün insanlığın dinî olmak üzere Allah tarafından şanı yüce son peygamber olan Hz. Muhammed aleyhisselâm vasıtasıyle bütün insanlara tebliğ edilmiştir. Nitekim Kur'ân'ı Kerîm'de"Şüphesiz Allah katında din, İslâm dinidir (Al-i Imran 3/193) buyurulmaktadır.
Binaenaleyh peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed'den itibaren onun tebliğleri doğrultusunda Allah Teâlâya, âhiret gününe diğer dinî esaslara İman eden ve namaz, oruç gibi salih amellerde bulunan insanlar, hangi bir kavme, hangi bir ırka mensup bulunmuş olurlarsa olsunlar artık selâmettedirler, onlar için ahiretle ilgili bir korku, bir hüzün ve keder yoktur. Onlar ilâhî lutfa aday bulunmaktadırlar.
§ Yahudiler vaktiyle Hz. Musa'nın dinine girmiş kimselerdir. Rivayete göre Yakup aleyhisselâmın oğullarından birinin adı "Yahuda" imiş, bilâhare İsrail oğuları bu isme nisbetle Yahudi adını almışlardır. Bunlar bilâhare Hz. Musa'nın dini adına bir takım hurafelere tabi olmuşlar, Hz. Isa gibi Hz. Muhammed aleyhimasselâm gibi büyük peygamberleri inkârda bulunmuşlardır.
S N as ara: Haz ret i İsa'nın ümmetine verilmiş bir isimdir. Bunlar Hz. İsa'ya yardım ettikleri veya "nasıra" denilen kasabada Hz. Isa ile beraber bulundukları için bu ismi almışlardır. Dinlerine "nesraniyyet" (Hiristiyanlık) denilmiştir. Bunlar da bilâhare bir çok mezheplere ayrılmış, Hz. İsa'nın asıl tebliğlerine muhalif itîkatlarda bulunmuşlardır.
§ S ab i e; Hz. Nuh'un veya Hz. İbrahim'in dinî üzerine bulunmuş kimselerdir. Bir görüşe göre bunlar meleklere veya yıldızlara tapan bir guruptur.
Velhasıl: Bütün bu milletler, bu guruplar yanlış ve küfür dolu inançlarını harekelerini bırakır da Cenâb-ı Hakka layık şekilde, şartları dahilinde İman etmiş olurlarsa hidayete ermiş, korkudan, hüzün ve kederden emin bulunmuş olurlar. İşte insanlık için en yüce gaye bundan ibarettir.
|