2-Bakara Suresi 271. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Eğer sadakaları açıkça yaparsanız o ne iyidir. Ve eğer onları gizlerseniz, ve fakirlere (öylece) verirseniz o sizin için daha hayırlıdır ve sizin günahlarınızdan bir kısmını örter. Ve Allah Teâlâ yaptıklarınızdan haberdardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Eğer sadakaları açıkça yaparsanız o ne iyidir. Ve eğer onları gizlerseniz, ve fakirlere -öylece- verirseniz o sizin için daha hayırlıdır ve sizin günahlarınızdan bir kısmını örter. Ve Allah Teâlâ yaptıklarınızdan haberdardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime de, sadakaların ne şjekilde verilmesini ve faidelerini göstermektedir. Şöyle ki: Ey müslümanlar!. (Eğer sadakaları) zekât kabilinden olmayan yardımları (açıkça) başkalarının görecekleri şekilde (yaparsanız o ne iyidir) başkalarına da güzel bir örnek olmuş olursunuz. Elverir ki bir gösteriş H,n olmasın. (Ve eğer onları) o vereceğiniz sadakaları (gizlerseniz) başkalarına gösterip söylemezseniz (ve fakirlere) öylece, başkalarına göstermeksizin (verirseniz o) şekilde vermek (sizin için daha hayırlıdır.) Daha çok sevaba vesiledir. Çünkü bunda gösteriş Şüphesi yoktur ve bu fakirlerin bir utanma hissetmelerine, görenlere karsı çekinir bir hal almalarına sebebiyet vermiş olamaz. (Ve) böyle verilen bir sadaka (sizin günahlarınızdan bir kısmını, örter) sizin âhirette bir kısım; kusurlarınızı affa ve gizlemeye vesile olur. (Ve) şüphe yok ki, (Allah Teâlâ yaptıklarınızdan haberdardır) Gizlice yapacağınız sadakaları bilir, görür, mükâfatını verir. Bu âyeti kerime de sadakaların
gizlice verilmesine teşvik vardır. Nitekim bir hadisi şerifte de: = gizlice yapılan sadaka Cenab'ı Hak'kın gazabın
söndürür" buyrulmustur. Yani böyle bir sadaka onu verenin ilâhî affa uğramasına sebep olur. Bunun içindir ki: Bazı zatlar sadakalarını verecekleri fakirlere de açıkça vermez, kendilerini bildirmeden onlara gönderir. Kendilerine karşı fakirleri şükran borçlusu olarak bırakmak istemezler. Ancak farz olan zekâtın açık olarak verilmesi efdaldir. Çünkü bu bir farzdır, bir borçtur. Namaz gibi, ramazan orucu gibi şartlarını taşıyan her müslümana bir vazifedir. Bunda gösteriş olamaz. Zekâtın böyle açık olarak verilmesi, zekât verme durumunda olan bir müslümanı, zekâtını vermemiş olmak töhmetinden kurtarır. Onun, Allah'ın emrine yerine getirdiğini gösterir ve bu başkalarına da güzel bir örnek teşkil etmiş olur. Ibni Ab bas Hazretlerinden rivayet olunduğuna göre gizlice verilen nafile kabilinden sadakaların sevabı
açıkça verilen böyle sadakalardan yetmiş, kat fazladır. Farz olan ve açıkça verilen sadakaların, yani zekâtların sevabı ise bunların gizlice verilenlerine göre yirmi beş kat fazladır.
Kısacası: Fakirlere ve düşkünlere yapılan yardımların, iyiliklerin sevabı pek çoktur, kıymeti pek fazladır. En güzel, medenî; insanî bir hizmettir.
"Dersen olayım naili ihsanı İlâhî"
"ihsanını kat eyleme mihnet zedelerden"
"Eğer ilâhî lütfa ulaşayım dersen"
"Sıkıntıya düşenlerden yardımını kesme."
|