2-Bakara Suresi 225. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Allah Teâlâ sizleri yeminlerinizdeki lağıvden dolayı muaheze etmez. Fakat sizleri kalblerinizin kesbettiği şey ile muaheze buyurur. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, halîmdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Allah Teâlâ sizleri kasıtsız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat sizleri kalblerinizin kazandığı şey ile sorumlu tutar. Ve Allah Teâlâ bağışlayan, esirgeyendir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime de, yeminlerin çeşitlerine işaret etmektedir. Buyrulmuş oluyor ki: Ey müslümanlar!. (Allah Teâlâ sizleri yeminlerînizdekî kasıtsız yanılma) kabilinden olan bir yemin (den dolayı sorumlu tutmaz) Bunun için sizi mesul tutmaz (Fakat sizleri kalblerinizin kazandığı şey ile) kasden yapıp ta bozduğunuz yani yerine getirmediğiniz yeminden dolayı (sorumlu tutar ve) biliniz ki (Allah Teâlâ bağışlayıcıdır.) Kasıtsız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayıp af eder ve (esirgeyendir), cidden yaptığınız yeminlerden dolayı hemen sizi sorumlu tutmuyor ve tövbe etmenize zaman veriyor. Artık ona göre hareketiniz! Düzenleyiniz.
§ Yeminin mahiyeti: Yemin lügatte kuvvet manasınadır. Dinen: "Bir işi yapmak veya yapmamak hususunda niyet veya iddiaya kuvvet vermek için Allah Teâlâ adına yapılan yemin veya boşamak, azad etmek gibi bir şeye bağlamak suretiyle yapılan and demektir. "Vallahi şöyle yapacağım, şu işim olursa kölem azat olsun" denilmesi gibi.
§ Allah adına yapılan yeminler, üç kısımdır: Birincisi "Lağiv yemini"dir. Bu, yanlışlıkla veya doğru olduğu zanniyle yapılan yemindir. Bir kimsenin başka bir şey söylemek isterken kasıtsız olarak "Vallahi" diye yemîn etmesi gibi. Aynı şekilde bir şahsın borcunu ödememiş olduğu halde ödemiş olduğunu sanarak "Vallahi borcumu ödedim" demesi gibi. İşte bu tür yeminler affedilmiştir. İkincisi: "Münakide Yemini'dir. Bu mümkün ve geleceğe ait bir şey hakkında yapılan yemindir. Meselâ: "Bir kimse, ben Vallahi yarın geleceğim" veya "Vallahi ben filân kimse ile konuşmayacağım" dese bu tür bir yeminde bulunmuş olur. Binaenaleyh bu sözünde durursa kendisine keffâret lâzım gelmez. Fakat durmazsa, meselâ: O gün gitmezse veya o kimse ile konuşursa yeminini bozmuş olduğundan üzerine yemin keffareti lâzım gelir. Üçüncüsü de: "Gamüs Yemini'dir. Bu da yalan yere kasden yapılan yemindir. Meselâ bir kimse borcunu vermediğini bildiği halde "Vallahi borcumu verdim" dese böyle bir yeminde bulunmuş olur. Bunun günahı pek çoktur. Buna keffâret yeterli olmaz. Bundan dolayı tevbe edip af dilemelidir. Ve bir kimsenin hakkına dokunmuş ise onu da telâfiye çalışmalıdır. Böyle bir yemin, sahibinin her türlü felâketine sebep olabilir. Bundan çok sakınmalıdır.
§ Yemini münakideden dolayı lâzım gelen keffârete gelince bu yemine riâyet etmiyen kimse eğer mümkün ise müslim veya gayrimüslim bir köle veya câriye azat eder. Veya 10 fakiri akşamlı sabahlı doyurur veya 10 fakire orta halde birer parça elbise veya fitr sadakası miktarınca birer şey verir. Bunlardan birine güç yetiremeyince de 3 gün peşpeşe oruç tutar.
|