2-Bakara Suresi 146. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
O kendilerine kitap verdiğimiz kimseler kendi oğullarını bildikleri gibi O´nu da bilirler. Fakat onlardan bir fırka, hiç şüphe yok ki, bilir oldukları halde hakkı ketmederler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
O kendilerine kitap verdiğimiz kimseler kendi oğullarını bildikleri gibi onu da bilirler. Fakat onlardan bir fırka, hiç. şüphe yok ki, bilir oldukları halde hakkı gizlerler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
'Bu âyeti kerime Peygamber Efendimizin bütün şemail ve vasıflarını önceki kitaplarda anlatılmış olduğunu gösteriyor. Şöyle ki: (O kendilerine kitap verdiğimiz kimseler) yani Yahudilerin, Hıristiyanların âlimleri (kendi oğullarını) tanıyıp (bildikleri gibi onu da) Hz. Muhammedi de tanıyıp (bilirler.) Çünkü onun mübarek varlığını kitaplarında açıkça görüp okumuşlardır. (Fakat) bu böyle iken (onlardan bir fırka, hiç şüphe yok ki bilir oldukları halde hakkı gizlerler.) Onun peygamberlik ve risaletini tasdik etmezler. Nefislerinin isteğine tâbi, şahsî menfaatlerine düşkün oldukları için öyle parlak bir hakikati tasdik ederek şerefi İman şerefine nail olmazlar.
§ Hz. Ömer, Yahudi âlimlerinden, olup İslâm şerefine nail bulunmuş olan Abdullah ibni Selâma demiş ki: Sen Hz. Muhammedi nasıl tanıyıp bildin? O da demiş ki: Ben onu kendi oğlumu bildiğimden daha ziyade bilip tanıdım. Çünkü ben kendi evladımdan şüphe edebilirim. Onun annesi belki başkasından edinmiş olabilir. Fakat ben Hz. Muhammed'in zatında, peygamberlik ve risaletinde asla şüphe etmem. Bunun üzerine Hz. Ömer: Allah seni ey ibni Selâm!.. Muvaffak etsin, çok doğru söyledin demiştir.
|