KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

27-NEML SURESI (93 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Neml Suresi 19  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 27/19
27-NEML SURESI - 19. AYET    Mekke
فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِنْ قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَىٰ وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ -19
Fe tebesseme dahıkem min kavliha ve kale rabbi evzı´nı en eşküra nı´metekelletı en´amte aleyye ve ala valideyye ve en a´mele salihan terdahü ve edhılnı bi rahmetike fı ıbadikes salihıyn
27-Neml Suresi 19. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: (Hazreti Süleyman) Artık onun sözünden gülercesine tebessüm etti ve dedi ki: «Yarabbi! Bana ilham buyur, bana ve anama babama in´am buyurmuş olduğun nîmetine şükredeyim ve senin razı olacağın sâlih amelde bulunayım ve beni rahmetinle sâlihler olan kullarının zümresine idhal buyur.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: -Hz. Süleyman- Artık onun sözünden gülercesine tebessüm etti ve dediki: Yarabbü. Bana ilham buyur, bana ve anama babama vermiş olduğun nimetine şükredeyim ve senin razı olacağın iyi amelde bulunayım ve beni rahmetinle iyi olan kullarının arasına kat.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Hz. Süleyman, karıncanın bu pek hayırlı ihtarını işitince hayrete düştü. (Artık onun sözünden) 0 şefkatli, takdir edici ifadesinden dolayı (gülercesine) yani: Fazlaca (tebessüm etti) çünkü bir karınca olduğu halde kendisine mahsus fasih bir lisan ile arkadaşlarına hitab ettiği, onların haklarında şevkat gösterdiğini ve Hz. Süleyman ile ordusunun zulmen ve kasden değil, bilmeden bir zarar verebileceklerini karıncalar ihtar eylediğini görünce Cenab-ı Hakk'ın dilediği mahlûklarına ne kadar mühim kabiliyetler vermiş olduğunu düşünerek bir gönül ferahlığına kavuştu, (ve) Kendisinin de harikulade bir bilgiye, hayvanların sözlerini anlamak kabiliyetine erişmiş bulunduğundan dolayı (dedi ki: Yarabbü.) ey bana lütuf ve ihsan t bol olan Kerem sahibi yaratıcım!. (Bana ilham, buyur) Muvaffakiyet ver (bana ve anama babama vermiş olduğun nimetine şükür edeyim) yani: İhsan buyurduğun nimetin kadrini, kıymetini bileyim, o nimeti, ona olan ihtiyacımı göstermek suretiyle kabul edeyim ve o nimetten dolayı hakiki nimet verici olan Cenab-ı Hak'ka, cömertlik ve keremini hatırlayarak övgüde ve hürmette bulunayım. İşte şükür vazifesi bu üç şeye riayetle meydana gelmiş olur. Hz. Süleyman'ın bu duasğ şunu da gösteriyor ki: Bir kimsenin anasğna, babasına ait bir nimet de, kendisine ait bir nimet durumundadır. Binaenaleyh ondan dolayı da Cenab-ı Hak'ka şükür etmelidir, (ve) Süleyman Aleyhisselâm, duasına devam ederek dedi ki: Ey Allah'ım!, (senin razı olacağın iyi amelde bulunayım.) Bazı güzel ameller vardır ki, samimiyete iyi niyete bağlı olmasa haddizatında övgüye ve Allah'ın rızasına lâyık olamaz. Gösteriş için yapılan ibadetler, sadakalar gibi. İşte o Yüce Peygamber bunu da işaret için Allah'ın rızasına uygun olan iyi işler yapmak niyazında bulunmuştur. Ve buna muvaffakiyetin ise ancak ilâhi bir lütuf sayesinde mümkün olacağına işaret için buyurdu ki: (Ve beni rahmetle iyi olan kulların arasına kat.) Yani: beni de Ibrahtm, Ishak, Yakup Aleyhimmüselâm gibi ve diğer Peygamberler gibi gerçekten iyi hal ile, günahsızlıkla vasıflanmış bulunan zatların zümreleri arasında cennetine kavuştur. Ibni Abbas Hazretlerinden rivayet edildiğine göre Süleyman Aleyhisselâm bu duasiyle bunu kastetmiştir. Hz. Süleyman'ın bu duası, şunu da gösteriyor ki: iyi hale kavuşmak da, cennete girmekde ancak Hak Teâlâ'nın bir fazlı ve rahmeti ile mümkündür, yoksa kulların hak etmeleri ile değildir. Deniliyor ki: Peygamberler, masum oldukarı için onların dereceleri iyi kimselerin derecelerinden üstündür. 0 halde neden böyle bir temennide bulunmuşlardır. Cevaben de deniliyor ki. Bundan maksat, olgunluk sahibi kimselerdir ki, onlar, Allah Teâlâ'ya isyan etmezler, bir günah, işlemek kasdında da bulunmazlar. Bu ise, yüce bir derecedir ki, ancak Peygamberlerde görülür. Binaenaleyh böyle bir duada bulunan zat, Peygamerler zümresi arasında bulunmayi niyaz etmiş olur ve o zümrenin makamının yüceliğine işaret etmiş bulunur. Ve bu mübarek dua gösteriyor ki: Bir zat, masum olsa da yine Cenab-ı Hakk'ın korumasına ihtiyaçtan uzak kalamaz.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014