KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

27-NEML SURESI (93 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Neml Suresi 18  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 27/18
27-NEML SURESI - 18. AYET    Mekke
حَتَّىٰ إِذَا أَتَوْا عَلَىٰ وَادِ النَّمْلِ قَالَتْ نَمْلَةٌ يَا أَيُّهَا النَّمْلُ ادْخُلُوا مَسَاكِنَكُمْ لَا يَحْطِمَنَّكُمْ سُلَيْمَانُ وَجُنُودُهُ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ -18
Hatta iza etev ala vadin nemli kalet nemletüy ya eyyühen nemlüdhulu mesakineküm la yahtımenneküm süleymanü ve cünudühu ve hüm la yeş´urun
27-Neml Suresi 18. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Vaktâ ki, Karınca Vadisi üzerine geldiler, bir karınca dedi ki: «Ey karıncalar! Yuvalarınıza giriniz. Süleyman ve O´nun askerleri farkında olmaz oldukları halde sizi kırmasınlar.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ne zamanki, karınca vadisi üzerine geldiler, bir karınca dedi ki: Ey Karıncalar!. Yuvalarınıza giriniz, Süleyman ve onun askerleri farkında olmadıkları halde sizi ezmesinler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Süleyman Aleyhisselâm'ın bir muzice olarak bir karıncanın diğer karıncalara olan ihtarını anlamış olduğunu bildiriyor ve bu ihtara vakıf olmaktan dolayı tebessüm ve Cenab-ı Hak'ka hamd ve şükrederek pek lüzumlu teminatta bulunmış olduğunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Süleyman Aleyhisselâm bir kısım ordusiyle (Ne zamanki, karınca vadisi üzerine geldiler) burası Şam veya Taif tarafında bulunan bir vadidir ki, karıncaları pek çok olduğu için kendisine böyle "karınca vadisi" adı verilmiştir, (bir karınca) 0 muhteşem ordunun gelişini görünce diğer karıncalara hitaben (dedi ki:) Ey Karıncalar!, (yuvalarınıza giriniz) Yoldan savuşunuz, (Süleyman ve onun askerleri farkında olmadıkları halde sizi ezmesinler) böyle bir şeye sebebiyet vermek sizin zamanında yuvalarınıza çekiliveriniz. "Bu karıncadan maksat, hakikatleri bilinen karınca hayvanıdır. Cenab-ı Hak, hayvanlara da maksatlarını hemcinslerine anlatabilecek derecede bir nevi konuşma kuvveti ihsan buyurmuştur. Evet.. Hayvanların kendilerine ait birer lisanı, kendi dileklerini hemcinslerine anlatabilecek birer hususi işaretleri bulunduğunu bugün bir çok araştırıcı da kabul ve iddia etmektedirler. Hatta Amerika'lı "Gazner" gibi lisan alimleri tavuk, kaz, maymun gibi hayvanların I i salan ı n ı foğoğraf yardımiyle tetkik etmişler bunların lisanlarına dair dilbilgisi kitaplarının bile yazılacağını ümit edilmekte bulunmuştur. Tutu ve papağan gibi bazı kuşların öğretme sayesinde insanlar gibi birçok sözleri söyledikleri de daima görülmektedir". Şu da şüphesizdir ki: Allah Teâlâ Hazretleri, dilediği kuşlara lisan ve anlayış ihsan edeceği gibi dilediği bir kuluna da kuşların lisanlarını öğretir ve anlatır. İşte Hz. Süleyman da böyle bir ilâhi öğretime erişmiştir. Bu, o Peygamber hakkında bir mucize demektir nice mucizelere muvaffak olan bir yüce Peygamber, bu mucizeye de kavuşabilir. Bunu imkânsız görmeye, o vadideki karıncadan maksat, insanlardan meydana gelen bir kabileden ibarettir demeğe lüzum yoktur. Öyle bir iddia, Hz. Süleyman'ın eriştiği mucizeleri kısmen inkârdan, Kur'ani beyanları keyfi bir şekilde değiştirmekten başka bir şey değildir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014