KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

27-NEML SURESI (93 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Neml Suresi 16  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 27/16
27-NEML SURESI - 16. AYET    Mekke
وَوَرِثَ سُلَيْمَانُ دَاوُودَ ۖ وَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ وَأُوتِينَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ ۖ إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ الْفَضْلُ الْمُبِينُ -16
Ve verise süleymanü davude ve kale ya eyyühen nasü ullimna mentıkat tayri ve utına min külli şey´ inne haza le hüvel fadlül mübın
27-Neml Suresi 16. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Süleyman Dâvud´a vâris oldu ve dedi ki: «Ey Nâs! Bize her kuşun dili öğretildi ve bize her şeyden verildi. Şüphe yok ki bu, elbette bu, apaçık bir inayettir.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve Süleyman Davud'a vâris oldu ve dediki: Ey insanlar!. Bize her kuşun dili öğretildi ve bize her şeyden verildi. Şüphe yok ki, bu, elbette bu, apaçık bir lütuftur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve Süleyman) Aleyhisselâm, babası (Davud'a) o muhterem zata peygamberlik, ilim ve hükümdarlık itibariyle (mirasçı oldu) Davut Aleyhisselâm'ın on dokuz oğlu varmış, içlerinden yalnız Hz. Süleyman o muhterem babası gibi peygamberliğe erişmiş ve büyük bir hükümdarlığa sahip bulunmuştur, (ve) 0 mübarek Süleyman Aleyhissâm, nimeti anmak için ve sahip olduğu mucizeleri yadederek halkı hak dine davet için (dedi ki: Ey insanlar!. Bize) yani: Birçok nimetler ile seçkin kılınan bana, hükmeden zatıma (her kuşun dili öğretildi) her kuşun kendine muhsus bir konuşması, bir işareti, maksadını anlatmaya ait bir kabiliyeti, bir ötüşü vardı. Zaten bütün hayvanat, görülüyor ki: Muhtelif vaziyetlerinde başka başka sesler çıkarıyorlar. Kendi maksatlarını, ihtiyaçlarını başkalarına anlatmak istiyorlar. İşte kuşların ötüşleri, nameleri de kendilerine mahsus birer konuşma demektir. Hz. Süleyman da bütün kuşların bu kabil lisanlarını bir mucize olarak bilirdi. Bu kâinatta sürekli olarak tecelli eden eşsiz kudreti görüp takdir edenler, kuşların da birer lisana sahip olduğunu ve bu onların lisanlarını bir yüce Peygamberin mucize olarak bilmesini asla uzak görmezler. Hz. Süleyman da böylece bir ilme erişmenin ilâhi bir lütuf olduğunu takdir ederek bunu etrafında bulunanlara bildirmiş (ve bize her şeyden verildi) demiştir. Yani: Cenab-ı Hak, bizi peygamberliğe, ilme, hâkimiyete kavuşturdu: Cinleri, insanları, rüzgârları emrimize verdi, (şüphe yok ki, bu) eriştiğimiz çeşitli nimetler (elbette bu) büyük ilâhi lütuflar, (apaçık bir inayettir) Allah Teâlâ tarafından ihsan buyurulmuş pek açık bir ihsandır. Bu, kimseye karşı gizli kalacak bir hal değildir. Süleyman Aleyhisselâm, bir şükür ve hamd maksadiyle böyle buyurmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014