27-Neml Suresi 36. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Vaktâ ki (hediyeyi getirenler) Süleyman´a geldi. Dedi ki: «Bana bir mal ile imdat mı ediyorsunuz? İşte Allah´ın bana verdiği, size verdiğinden hayırlıdır. Belki siz hediyenizle sevinirsiniz.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ne zamanki -hediyeyi getirenler- Süleyman'a geldi, dedi ki: Bana bir mal, ile yardım mı ediyorsunuz?. İşte Allah'ın bana verdiği size verdiğinden hayırlıdır. Belki siz hediyenizle sevinirsiniz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de Süleyman Aleyhisselâm'ın kendisine gönderilen hediyelere iltifat etmeyip onları getirenlere karşı tehdit edici bir hitapta bulunmuş olduğunu bildiriyor. Hükümdar Belkıs'a ait muhteşem bir tahtında harikulade bir suretle hemen Hz. Süleyman'ın yanına götürülmüş bulunduğunu, bir muvaffakiyete kavuşmaktan dolayı da o muhterem Peygamberin Cenab-ı Hak'ka şükrettiğini ve şükür etmemenin nimete karşı büyük bir nankörlük olacağını söylemiş bulunduğunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Belkıs'ın gönderdiği hediyeyi getirmekle görevlendirilen heyet, (Ne zamanki) Hz. (Süleyman'a geldi) hediyeyi takdim etmek istedi, Süleyman Aleyhisselâm, onlara (dedi ki: Bana bir mal ile) öyle âdi bir şey ile, (yardım mı ediyorsunuz?) benim öyle bir mala ihtiyacım mı var?, (işte) Görüyorsunuz (Allah'ın bana verdiği) bu pek büyük mülk ve saltanat ve özellikle peygamberlik ve hikmet (size verdiğinden hayırlıdır) yani sizin ülkeleriniz, dinden, peygamberlik şerefinden mahrum bulunuyor, mallarınızın ise ne ehemmiyeti vardır. İşte hediye adıyla getirdiğiniz şeyler de haddizatında öyle ehemmiyetsiz şeylerdir, (belki siz hediyenizle) biribirinize hediye vermekle (sevinirsiniz) dünyevî varlıktan başka bir şey düşünmediğiniz için mallarınızın artmasından dolayı kalben sevinçli bulunursunuz. Bir Peygamberin ise öyle bir mala ihtiyacı yoktur. Çünkü Cenab-ı Hak ona din ve peygamberlik ihsan etmiş, onu hakiki bir hükümdarlığa kavuşturmuştur.
|