KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

28-KASAS SURESI (88 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kasas Suresi 60  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 28/60
28-KASAS SURESI - 60. AYET    Mekke
وَمَا أُوتِيتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَزِينَتُهَا ۚ وَمَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ ۚ أَفَلَا تَعْقِلُونَ -60
Ve ma utıtüm min şey´in fe metaul hayatid dünya ve zınetüha ve ma ındellahi hayruv ve ebka e fe la ta´kılun
28-Kasas Suresi 60. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve size herhangi bir şeyden verilmiş ise ancak dünya hayatına ait meta´dan ve onun ziynetinden ibarettir. İnd-i ilâhide olan ise daha hayırlıdır ve daha bakidir. Artık akıl erdiremez misiniz?
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve size herhangi bir şeyden verilmiş ise ancak dünya hayatına ait geçim vasıtası ve onun süsünden ibarettir. Allah katında olan ise daha hayırlıdır ve daha bakidir. Artık akıl erdiremez misiniz?.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, dünya varlığı ile ahiret varlığı arasındaki büyük farkı bildiriyor. Güzel amellerinden dolayı Allah'ın vadine kavuşanlar ile dünya hayatına aldanmış, dinî terbiyeden yoksun olmuş bu sebeple azaba uğramış olanların aralarındaki ayrılığı ihtar ediyor. Dünyada iken küfür ve şirk ile, başkalarını da aldatmakla vakit geçirmiş olanların yarın ahirette cinayetlerini itirafa mecbur olup, ne büyük bir mesuliyeti taşımış olacaklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Hak Teâlâ Hazretleri, dünya varlığından mahrum kalmak korkusuyla İslâm dinini kabul etmeyen dinsizlere bir ibret dersi vermek üzere buyuruyor ki: (ve size herhangi bir şeyden verilmiş ise) Siz dünyevî sebep ve işlerden nelere sahip iseniz, onlar (ancak dünya hayatına ait geçim vasıtası ve onun süsünden ibarettir) siz onlardan ancak dünyada geçici bir zaman için istifade edersiniz, onlar nihayet elden çıkmaya mahkum şeylerdir. Fakat (Allah katında olan ise) uhrevî sevab cennet nimetleri ise (daha hayırlıdır) çünki, onlar her türlü şüphelerden, noksanlardan beridir, son derece temiz, zevk verici bulunmaktadır, (ve) o uhrevî nimetler (daha bakidir.) onlar ebedidir, yokluğa mâruz kalmayacaktır. (Artık akıl erdiremez misiniz?.) Böyle baki, yüce nimetler ile fâni, adi nimetler eşit olabilir mi?. Elbetteki eşit olamaz. 0 halde nasıl oluyor da böyle çabucak yok olan nimetlerden ayrılmamak için öyle ebedî, mutluluk veren, pek muazzam nimetleri terkediyorsunuz?. Biraz akıllıca düşünülürse bu pek açık hakikat, pek güzel anlaşılmış olmaz mı?. Nedir o kadar gafilce, dünyaya taparcasına hareketi.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014