KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

28-KASAS SURESI (88 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kasas Suresi 47  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 28/47
28-KASAS SURESI - 47. AYET    Mekke
وَلَوْلَا أَنْ تُصِيبَهُمْ مُصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ فَيَقُولُوا رَبَّنَا لَوْلَا أَرْسَلْتَ إِلَيْنَا رَسُولًا فَنَتَّبِعَ آيَاتِكَ وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ -47
Ve lev la en tusiybehüm müsıybetüm bima kaddemet eydıhim fe yekulu rabbena lev la erselte iyna rasulen fe nettebia yatike ve nekune minel mü´minın
28-Kasas Suresi 47. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve eğer kendi elleriyle takdim ettikleri (günahları) sebebiyle kendilerine bir musibet isabet edip de, «Ey Rabbimiz! Bize bir resûl göndermeli değil mi idin ki, artık âyetlerine tâbi olup da mü´minlerden olsa idik» diyecek olmasalardı (onlara resûl gönderilmezdi).
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve eğer kendi elleriyle takdim ettikleri -günahları- sebebiyle kendilerine bir musibet isabet edip de: Ey Rabbimiz!. Bize bir Resul göndermeli değil mi idin ki, artık âyetlerine tâbi olup da müminlerden olsa idik, diyecek olmasalardı -onlara Resul gönderilmezdi-.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Peygamberlerin gönderilmiş olduğundaki hikmet ve faydayı bildiriyor. Kâfirlerin istedikleri hârikalar meydana gelse de onların yine îman etmeyeceklerine işaret ediyor. Musa Aleyhisselâm'a verilmiş mucizelerin benzerini taleb edenlerin Hz. Musa ile kardeşini ve ona verilen mucizeleri de inkâr etmiş olduklarını haber veriyor. Resûl-i Ekrem'in davetine icabet etmeyenlerin de kendi heveslerine uyan, hidayetten mahrum bir takım zalim kimselerden ibaret bulunduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (ve eğer) O kâfirler (kendi elleriyle takdim ettikleri) tercih eyledikleri küfür ve isyanları (sebebiyle kendilerini bir musibet) bir azap, bertaraf edilemiyecek olan uhrevî bir ceza (isabet edip de: Ey Rabbimiz!. Bize bir Resul) bir takım âyetler ile desteklenmiş bir Peygamber (gönderilmeli değil mi idi ki?.) onun tebliğleri sayesinde dinî vazifelerimizden haberdar olmuş olsa idik de (Artık âyetlerine) onun vasıtasiyle bildirilen âyetlere, dinî hükümlere (tâbi olup da müminlerden) ilâhi varlığını tasdik eden samimi müminler zümresinden (olsa idik diyecek olmasalardı) yarın ahirette böyle bir mazeret ileri sürmeye kalkışmasalardı, onlara Resul gönderilmezdi. Bu cevap, hazfedilmiştir. Çünkü bu âyeti kerimedeki sözün akışı bu cevaba işaret etmektedir. İşte Peygamberlerin gönderilmiş olması, yarın ahirette kâfirlerin bir mazeret ileri sürmelerine meydan bırakmamak hikmetini de içermektedir. Özellikle bizim Yüce Peygamberimizin dinî tebliğleri bütün her tarafa yayılmış, Kur'an-ı Kerim'in mübarek âyetleri hidayet yolunu göstermekte bulunmuş olduğu için artık hiçbir milletin kendi cehaletini bir mazeret makamında ileri sürmeğe selâhiyeti kalmamıştır. Bütün dünya işlerini öğrenmeğe çalışan cemiyetlerin, dinî vazifelerini de öğrenmeğe çalışmaları icabetmez mi?. Geçici bir istikbali temin için o kadar çalışan kimselerin, ebedî istikbali neden unutmalıdırlar?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014