KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

58-MÜCADELE SURESI (22 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Mücadele Suresi 11  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 58/11
58-MÜCADELE SURESI - 11. AYET    Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قِيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللَّهُ لَكُمْ ۖ وَإِذَا قِيلَ انْشُزُوا فَانْشُزُوا يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ -11
Ya eyyuhelleziyne amenu iza kıyle lekum tefessehu fiylmecalisi fefsehu yefsehıllahu lekum ve iza kıylenşuzu fenşuzu yerfe´ıllahulleziyne amenu minkum velleziyne utul´ılme derecatin vallahu bima ta´melune habiyrun.´
58-Mücadele Suresi 11. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ey mü´minler! Size, «Meclislerinizde genişlik gösteriniz,» denildiği zaman hemen genişleyiveriniz. Allah Teâlâ da sizin için genişlik verir ve size «Kalkın» denildiği vakit de hemen kalkın. Allah, sizden imân etmiş olanları yükseltir ve kendilerine ilim verilmiş olanları ise dereceler ile yükseltir. Ve Allah, yapar olduğunuz şeylerden haberdardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ey mü'minler! Size meclislerinizde genişlik gösteriniz denildiği zaman hemen genişleyiveriniz. Allahu Teâlâ'da sizin için genişlik verir. Ve size kalkın denildiği vakit de hemen kalkın, Allah, sizden İman etmiş olanları yükseltir ve kendilerine ilim verilmiş olanları ise dereceler ile yükseltir. Ve Allah, yapar olduğumuz şeylerden haberdardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ey mü'minler!. Size meclislerinizde genişlik gösteriniz) Yanınıza gelecek kimselere yer veriniz, vüs'at gösteriniz, onları da meclisinize kabul ediniz (denildiği zaman hemen genişleyiveriniz) o gelenleri de yanınıza kabul ediniz. İçtimai terbiye bunu ic ab eder. Siz bu gibi ahlâki vazifelere riâyet edince (Al I âh-ü Teâlâ da sizin için genişlik verir) sizi her hususta genişliğe, kolaylığa nail buyurur. (Ve size kalkın) gelen kimselere yer verin veya namaz gibi, cihad gibi bir hayırlı işi yapmaya koşun (denildiği vakit te hemen kalkın) o hususta ki emre uyunuz. (Allah sizden İman etmiş olanları yükseltir.) İslâm dininin bütün emirlerini, yasaklarını sevabın kendisi görerek onlara riâyet edenlerin kadrini yüceltir, onları güzel methüsenâya, âhirette de cennetlere nail kılar, (ve kendilerine ilim verilmiş olanları ise dereceler ile) daha fazla sevaplara, lütuflara, ilâhi rızâya mazhariyet ile yükseltir, nice saadetlere nail buyurur. (Ve Allah yapar olduğunuz şeylerden haberdardır) Artık güzel amellerde bulunanlar, elbette ki, ilâhi nimetlere nail olacaklardır. Aksine hareket edenler de lâyık oldukları cezalara kavuşacaklardır. Binaenaleyh bu ilâhî kelâm, hem müjdeyi, hem de tehdidi içermektedir. "Bu âyet-i kerîmenin nüzul sebebi hakkında şöyle bir rivayet vardır: Resûl-i Ekrem Sallâlâhü Aleyhi Vesellem bir gün Suffe'de bulunuyordu, o yerde bir darlık vardı, Ashab-ı Kiram ile dolmuştu, Bedir'de savaşanlardan bâzı zâtlar, o meclise gelmişler, oturacak yer bulamadıkları için ayakta kalmışlardı. Peygamber Efendimiz ise Ensar ve Muhacirini kiramdan olup da Bedr gazvesinde bulunmuş olan mücahitlere ikramda bulunurdu, o mecliste bulunup da Ehl-i Bedr'den olmayan bâzı ashaba: Kalkınız da şu zatlara yer veriniz diye emretmişti, onlar da kalkmışlar, fakat Resûl-i Ekrem'e yakın bulunmak şerefinden mahrum kalacakları endişesi ile o kalkmaları kendilerine ağır gelmişti. Münafıklar ise bunu bir vesîle edinerek mırıldanmaya başlamışlar, vakti ile meclise gelen kimseleri mevkîlerinden kaldırdı da sonradan gelenleri tercîh etti demişler, bunun üzerine bu âyet-i kerîme nazil olmuştur. Bununla beraber hükmü bütün meclisler için geçerlidir. "F esir geniş, vâsi demektir, "Tefessüh" de genişlik göstermektedir. "Neşez" de kalkmak yerden yükselmek, ayak üzere durmak manasınadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014