KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

58-MÜCADELE SURESI (22 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Mücadele Suresi 8  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 58/8
58-MÜCADELE SURESI - 8. AYET    Medine
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ نُهُوا عَنِ النَّجْوَىٰ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُوا عَنْهُ وَيَتَنَاجَوْنَ بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَإِذَا جَاءُوكَ حَيَّوْكَ بِمَا لَمْ يُحَيِّكَ بِهِ اللَّهُ وَيَقُولُونَ فِي أَنْفُسِهِمْ لَوْلَا يُعَذِّبُنَا اللَّهُ بِمَا نَقُولُ ۚ حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا ۖ فَبِئْسَ الْمَصِيرُ -8
Elem tere ilelleziyne nuhu ´aninnecva summe ye´udune lima nuhu ´anhu ve yetenacevne bil´ismi vel´udvani ve ma´sıyetirresuli ve iza cauke hayyevke bima lem yuhayyike bilillahu ve yekulune fiy enfusihim lev la yu´azzibunallahu bima nekulu hasbuhum cehennemu yaslevneha febi;´selmasıyru.
58-Mücadele Suresi 8. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Bakmaz mısın o kimselere ki gizlice konuşmadan nehyedilmişlerdir, sonra da nehyedilmiş oldukları şeye dönüverirler ve günah ile ve adavet ile ve Peygambere isyan ile fısıldaşırlar ve sana geldikleri zaman da seni Allah´ın selâmlamadığı bir şey ile selâmladılar ve kendi içlerinde de derler ki, «Allah bizi söylediğimiz şey ile muazzep etmeli değil mi?». Onlara cehennem kâfidir, ona yaslanacaklardır. Artık ne fena bir dönüş yeri.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Bakmaz mısın, o kimselere ki: Gizlice konuşmadan men edilmişlerdir, sonra da men edilmiş olduktan şeye dönüverirler ve günah ile ve düşmanlık ile ve Peygambere isyan ile fısıldanırlar ve sana geldikleri zaman da seni Allah'ın selâmlamadığı birşey ile selâmladılar ve kendi içlerinde ne derler ki: Allah bizi söylediğimiz şey ile cezalandırman değil mi? Onlara cehennem kâfidir, ona yaşlanacaklardır. Artık ne fena bir dönüş yeri.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Bakmaz mısınız o kimselere ki:) O bir takım insanların kötü hareketlerini göz ile görmüş gibi bilmez misin ki, onlar (gizlice konuşmadan men edilmişlerdir.) müslümanlara karşı düşmanlığı, isyanı gösterir gizlice konuşmalardan, müşaverelerden men edilmişlerdir, (sonra) Onlar ise (men edilmiş oldukları şeye dönüverirler) o yasağa rağmen yine gizlice konuşmalarına, kötü düşüncelerine devamda bulunurlar, (ve günah ile ve düşmanlık ile ve Peygambere isyan ile fısıldanırlar) Böyle büyük bir mesuliyeti gerektiren gizlice dedikodularına, kötü maksatlarına devamdan geri durmazlar. (Ve) Ey mahlûkatın en şereflisi! Onlar daha büyük bir ahlâki rezalette bulunmak üzere (sana geldikleri zamanda seni Allah'ın selâmladığı bir şey ile selâmladılar) yâni: Hak Teâlâ Hazretleri "Veselâmün Alel'mürselîn" buyurduğu hâlde o inkarcılar: Esselâmü Aleyk" yerine "Essamü Aleyk" = yâni: Ölüm senin üzerine olsun demek alçaklığında bulunurlar. Bunlar bir takım Yahudilerden ibaret bulunmuşlardı. (Ve) O kâfirler (kendi içlerinden) mahremce bir şekilde bir alay etmek maksadı ile (derler ki: Allah bizi söylediğimiz şey ile azaplandırmalı değil mi?) Ne için bizi cezalandırmıyor, demek ki, o bir Peygamber değildir. Eğer Peygamber olsa idi biz bu lâkırdılarımızdan dolayı hemen muazzep olurduk. Hak Teâlâ Hazretleri de onlara daha sonra cezalandırılacaklarını ihtar için buyuruyor ki: (Onlara cehennem kâfidir) onlardan intikam almak için onları lâyık oldukları azaplara kavuşturmak için onları lâyık oldukları azaplara kavuşturmak için o ateş mahalli fazlasıyla yeter, o kâfirler (ona) o cehenneme (yaşlanacaklardır) oraya girerek devamlı olarak azap çekeceklerdir. (Artık) Onlar için cehennem (ne fena bir dönüş yeri.) onların sonunda dönüp gidecekleri yer, o müthiş cehennemden başka değildir. İşte dinsizliğin, bir Yüce Peygambere karşı edepsizce harekette bulunmanın müebbet cezası budur. "Bu âyet-i kerîme" bir takım Yahudiler ve diğer kâfirler ve münafıklar hakkında nâzîl olmuştur. Onlar, müslümanların aleyhinde gizlice konuşuyorlar, onlara bir hakaret gözüyle bakıyorlar ve o zatların üzülme ve mahzun olmalarına sebebiyet veriyorlardı. Hattâ Yahudilerden bazıları Hz. Peygamberin huzuruna varmışlar, selâm veriyor gibi görünerek: "ölüm sana gelsin" . Resül-i Ekrem de onların bu maksatlarını hemen anlamış karşılığında "ve Aleykümüssam" diye buyurmuştu. O Yahudilerin bu sözlerini işiten Hz. Âişe-i Sıddıka annemiz, üzülmüş, "Essalamü Aleyküm vela'netül'lahi ve gazebih-i aleyküm" demişti. Resül-i Ekrem ise "Ya Aişe!. İyi davranmaya devam et, sertlik ve şiddet gösterme" diye emredince: Hz. Âişe: Yâresülâllah!. Ne dediklerini duymadın mı?. Demiş, Peygamber efendimiz de onlara ne dediğimi, nasıl karşılık verdiğimi sen işitmedin mi? Ben de "ölüm sizin üzerinize olsun" dedim, benim duam, kabul olunur, onların ki benim hakkımda kabul olunmaz" diye buyurmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014