21-Enbiya Suresi 3. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Kalpleri gaflet içinde olarak (dinlemiş olurlar) ve zulmetmiş olanlar, pek gizlice fısıltıda bulunurlar da (derler ki) «Bu, sizin gibi bir beşerden başka değil, artık siz görür kimseler olduğunuz halde sihre mi geleceksiniz?» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Kalpleri gaflet içinde olarak -dinlemiş olurlar- ve zulmetmiş olanlar, pek gizlice fısıltıda bulunurlar da -derler ki- bu sizin gibi bir insandan başka değil, artık siz görür kimseler olduğunuz halde sihire mi geleceksiniz? |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu inkarcılar, zannediyorlardı ki: insanlara gönderilecek Peygamberlerin melek olmaları lâzımdır, kendileri gibi insanlık vasfına sahip olan kimselerin Peygamber olamıyacaklarına inanıyorlardı, kendilerini, ileri görüşlü, aydın sanıyorlardı. Biçare cahiller! Bir kere düşünmüyorlardı ki, Cenab'ı Hak, mülkünde dilediği gibi tasarrufa kadirdir, mâliktir ve onun her emri, her fiili bir hikmet ve faydaya dayanmaktadır. İnsanlar içinde yaratılıştan pek seçkin zatlar vardır ki, onlar melekler kadar ve belki daha ziyade yüce bir yaratılışa sahiptirler, işte Rasûlullah'da tecelli eden ahlâkî olgunluklar ve göserdiği mucizeler buna parlak bir delil bulunuyordu, o yüce peygamberin bütün teklifleri de insanlığın selâmetine, saadetine ait şeyler idi. Artık hakikaten görür, düşünür olan kimseler, o kadri yüce Peygamberin risaletini tasdik etmezler mi? Artık insanlığa yine beşer cinsinden bir zatın, bir mürşit, bir hidayet rehberi olmak üzere gelmiş olmasını, bir hikmet gereği, bir ilâhî lütuf telâkki edip ona tâbi olmazlar mı? Ne yazık ki: Birçok kimseler, kendi cehaletlerini, yanlış düşüncelerini görmezler de karanlıklar içinde yaşadıkları halde kendilerini aydın, gerçekleri gören sanırlar da kendilerini hakikî bir aydınlığa, bir fazilet nuruna kavuşturmak isteyen zatları inkâra cüret gösterirler, birnice hârikaları, mucizeleri, büyü sanar dururlar. Ne büyük bir cehalet!
|