KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

21-ENBIYA SURESI (112 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Enbiya Suresi 3  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 21/3
21-ENBIYA SURESI - 3. AYET    Mekke
لَاهِيَةً قُلُوبُهُمْ ۗ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى الَّذِينَ ظَلَمُوا هَلْ هَٰذَا إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ ۖ أَفَتَأْتُونَ السِّحْرَ وَأَنْتُمْ تُبْصِرُونَ -3
Lahiyeten kulubühüm ve eserrun necvellezıne zalemu hel haza illa beşerum mislüküm e fete´tunes sıhra ve entüm tübsırun
21-Enbiya Suresi 3. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Kalpleri gaflet içinde olarak (dinlemiş olurlar) ve zulmetmiş olanlar, pek gizlice fısıltıda bulunurlar da (derler ki) «Bu, sizin gibi bir beşerden başka değil, artık siz görür kimseler olduğunuz halde sihre mi geleceksiniz?»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Kalpleri gaflet içinde olarak -dinlemiş olurlar- ve zulmetmiş olanlar, pek gizlice fısıltıda bulunurlar da -derler ki- bu sizin gibi bir insandan başka değil, artık siz görür kimseler olduğunuz halde sihire mi geleceksiniz?
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu inkarcılar, zannediyorlardı ki: insanlara gönderilecek Peygamberlerin melek olmaları lâzımdır, kendileri gibi insanlık vasfına sahip olan kimselerin Peygamber olamıyacaklarına inanıyorlardı, kendilerini, ileri görüşlü, aydın sanıyorlardı. Biçare cahiller! Bir kere düşünmüyorlardı ki, Cenab'ı Hak, mülkünde dilediği gibi tasarrufa kadirdir, mâliktir ve onun her emri, her fiili bir hikmet ve faydaya dayanmaktadır. İnsanlar içinde yaratılıştan pek seçkin zatlar vardır ki, onlar melekler kadar ve belki daha ziyade yüce bir yaratılışa sahiptirler, işte Rasûlullah'da tecelli eden ahlâkî olgunluklar ve göserdiği mucizeler buna parlak bir delil bulunuyordu, o yüce peygamberin bütün teklifleri de insanlığın selâmetine, saadetine ait şeyler idi. Artık hakikaten görür, düşünür olan kimseler, o kadri yüce Peygamberin risaletini tasdik etmezler mi? Artık insanlığa yine beşer cinsinden bir zatın, bir mürşit, bir hidayet rehberi olmak üzere gelmiş olmasını, bir hikmet gereği, bir ilâhî lütuf telâkki edip ona tâbi olmazlar mı? Ne yazık ki: Birçok kimseler, kendi cehaletlerini, yanlış düşüncelerini görmezler de karanlıklar içinde yaşadıkları halde kendilerini aydın, gerçekleri gören sanırlar da kendilerini hakikî bir aydınlığa, bir fazilet nuruna kavuşturmak isteyen zatları inkâra cüret gösterirler, birnice hârikaları, mucizeleri, büyü sanar dururlar. Ne büyük bir cehalet!

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014