37-Saffat Suresi 56. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Allah´a andolsun ki der, az kalmıştı, beni de helâk edecektin. |
ADEM UĞUR : |
"Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
(Ona şöyle) der: “-Vallahi, doğrusu sen, az daha beni helâk edecektin. |
BEKİR SADAK : | Ona der ki: «Allah´a and olsun ki, az kalsin beni de mahvedecektin.» |
CELAL YILDIRIM : |
«Allah´a yemin olsun ki, neredeyse beni de mahvedecektin,» der. |
DİYANET : |
Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin.” |
DİYANET VAKFI : |
(56-57) «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi. |
DİYANET İSLERİ : |
Ona der ki: "Allah'a and olsun ki, az kalsın beni de mahvedecektin." |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Tallahi, der: doğrusu sen az daha beni helâk edecektin |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Vallahi doğrusu sen az daha beni helak edecektin! der. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Dedi ki: "Andolsun Tanrı´ya, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Ve ona) dedi ki: «Allaha yemîn ederim, sen az kaldı beni de muhakkak helak edecekdin». |
MUHAMMET ESED : |
ve "Aman Allahım!" der, "(Ey eski arkadaşım), neredeyse (beni de) mahvedecektin! |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Der ki: «Vallahi sen az kaldı elbette beni helâk edecek idin.» |
SUAT YILDIRIM : |
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!" |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
"Tallâhi, dedi, sen az daha beni de alçaltacaktın." |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin." |
FİZİLAL : |
Ona der ki; «Yemin ederim ki, sen az daha beni helâk edecektin. |
İBNİ KESİR : |
Dedi ki: Allah´a andolsun ki; az kaldı beni de mahvedecektin. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Dedi ki: «Andolsun Allah´a, neredeyse beni de ( şu bulunduğun yere) düşürecektin.» |