KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 88  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/88
11-HUD SURESI - 88. AYET    Mekke
قَالَ يَا قَوْمِ أَرَأَيْتُمْ إِنْ كُنْتُ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّي وَرَزَقَنِي مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًا ۚ وَمَا أُرِيدُ أَنْ أُخَالِفَكُمْ إِلَىٰ مَا أَنْهَاكُمْ عَنْهُ ۚ إِنْ أُرِيدُ إِلَّا الْإِصْلَاحَ مَا اسْتَطَعْتُ ۚ وَمَا تَوْفِيقِي إِلَّا بِاللَّهِ ۚ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ -88
Kale ya kavmi eraeytüm in küntü ala beyyinetim mir rabbı ve razekanı minhü rizkan hasena ve ma ürıdü en ühalifeküm ila ma enhaküm anh in ürıdü illel ıslaha mesteta´t ve ma tevfıkıy illa billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünıb
11-Hud Suresi 88. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Dedi ki: «Ey kavmim! Haber veriniz, eğer ben Rabbim tarafından bir açık bürhan üzere isem ve beni kendi tarafından güzel bir rızk ile merzûk etmiş ise ve ben sizi nehyettiğim şey hususunda size muhalefet etmek istemem, ben ise başka değil, gücüm yettiği kadar ıslah isterim ve benim muvaffakiyetim ancak Allah Teâlâ iledir. Yalnız O´na tevekkül ettim ve ancak O´na dönerim.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Dedi ki: Ey kavmim!. Eğer ben Rab'bim tarafından açık bir delil üzere isem ve beni kendi tarafından güzel bir rızk ile rızıklandırmış ise buna ne dersiniz? Ben size yasak ettiğini şey hususunda size muhalefet etmek istemem, ben ancak gücüm yettiği kadar ıslâh isterim ve benim muvaffakiyetini ancak Allah Teâlâ iledir. Yalnız ona dayandım ve ancak ona döneceğim.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Şuayb Aleyhisselâm da kavminin öyle cahilce ve inatçı sözlerine karşı onlara pek yumuşakça, hikmetli bir tarzda hitab ederek (dedi ki: Ey kavmim!.) bana (haber veriniz) bir kere güzelce düşününüz (eğer ben Rab'bim tarafından bir açık delil üzere isen) ben açık bir kanıta, parlak bir delile kavuşmuş isem (ve beni) o Kerem Sahibi Rab'bim (kendi tarafından güzel bir rızk ile rızıklandırmış ise) yani: Bana helâl nîmetler vermiş, beni peygamberliğe, hikmete, manevî ve maddî bereketlere kavuşturmuş ise artık benim hakkımda öyle yanlış iddialarda bulunur musunuz?. Benim size olan tebligatımı akıl ve hikmete aykırı görür musunuz?. Benim bu tavsiyelerimi bir vesvese eseri telâkki eder misiniz?. Veyahut ben o kadar ilâhî lütfa kavuştuğum halde ben o Kerem Sahibi Yaratıcının vahyine aykırı hareketde bulunabilir miyim?. Onun emr ve yasağını telkinden geri durabilir miyim?. Ne için siz benim bu vaziyetini! Takdir edemiyorsunuz?. (Ve) Ey kavmim!, (size yasak ettiğim şey hususunda size muhalefet etmek istemem) Sizin yerine getirmekle mükellef olduğunuz şeyleri ben de gözetirim, size yasak ettiğim şeyleri ben de işlemem. Meselâ: Siz insanların hukukuna tecavüzden men olunduğunuz gibi ben de size muhalif olarak öyle bir tecavüzde bulunmaya selâhiyet sahibi değilim. Hepimizin de dinî hükümleri, kamu haklarını gözetmemiz lâzımdır. (Ben isem başka değil, gücüm yettiği kadar ıslâh isterim) sizlere emrettiğim ve yasakladığım şeyler ile sizin iyi hâl sahibi olmanızı temenni eder, bu husûsda gücüm nisbetinde çalışırım, başka bir şey istemem. Benim öğütlerim, tavsiyelerini, iyiliği emretmem ve kötülüğü yasaklamam sırf sizin fâideleriniz içindir. Benim bu hususta sizi zorlamaya gücüm ve kudretim yoktur. (Ve benim muvaffakıyyetim) Hak'ka, sevaba kavuşmam (ancak Allah Teâlâ iledir.) O Yüce Yaratıcının yardımı, ve lütfü iledir. Ben (yalnız ona) o kerem sahibi mabuda (tevekkül ettim) bütün işlerimde ona dayandım ve sığındım, başkasına değil. Çünkü her şeye gücü yeten o'dur, başkası değildir, (ve) ben (ancak o'na) o ezelî yaratanıma (dönerim) o'na yönelirim, onun lütf ve yardımına, ilâhî gözetimine girerim. Ondan başka sığınak ve barınak yoktur. Şüphesiz buna inanıyoruz… § Hz. Şuayb bu pek yüce hitabelerlyle evvelâ: insanları Allah'ın birliğine davet ederek onlara ilâhî hakları gözetme yolunu göstermiştir. İkincisi: Herkese nefisleri hakkında yapacakları muameleyi, yani: ibâdet ve itaatte bulunarak kendilerini ilâhî azaptan kurtarmak yolunu bildirmiştir. Üçüncüsü de: insanların hukukuna, İslahına riâyet ve hizmet edilmesi lüzumunu bildirerek bir cemiyetin dayanışma içinde olmasını, hukuka riayetkar karşılıklı şefkat ve merhametle vasıflanmış bulunmasını emr ve tavsiye etmiştir. Evet.. O Yüce Peygamber, öyle pek yüce hitabede bulunmuştur. Onun bütün bu açıklamaları, hikmet sahibi ve yumuşak huylu bir insana yakışır tarzda tatlı ve yumuşaktır. Kendisi… ikiyüzlü sofluk şüphesinden tamamen uzak, mütevâzi bulunuyordu. Hiçbir hususta kendi şahsına ve fâni varlıklara itimat değil, ezelî ve kerîm olan Allah Teâlâya tevekkül edilmesinin ve iltica sığınılmasının lüzumunu beyan buyurmuştu. Kısacası O mübarek Peygamberin bütün hitabeleri, insanlığı İkâz ve irşâd için en güzel, en hikmetli bir mâhiyetde bulunmuştu.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014