KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 108  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/108
11-HUD SURESI - 108. AYET    Mekke
وَأَمَّا الَّذِينَ سُعِدُوا فَفِي الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا مَا دَامَتِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ إِلَّا مَا شَاءَ رَبُّكَ ۖ عَطَاءً غَيْرَ مَجْذُوذٍ -108
Ve emmellezıne süıdu fe fil cenneti halidıne fıha madametis semavatü vel erdu illa ma şae rabbük ataen ğayra meczuz
11-Hud Suresi 108. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Velâkin said olanlar cennettedirler. Rabbin dilediği müddetten başka gökler ve yer devam ettikçe orada muhalleddirler. Bir atiyye ki, kesilmiş değildir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve lâkin mutlu olanlar cennettedirler. Rab'bin dilediği müddetden başka gökler ve yer devam ettikçe orada ebedî kalacaklardır. Bir lütuf ki, arkası kesilmiş değildir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve lâkin mutlu olanlar) İmân ile, güzel ameller ile vasıflanmış bulunan kullar (cennettedirler) onlar âhiretde cennetlere kavuşacaklardır. (Rab'bin dilediği müddet den başka» yani: Geçici olarak cennet den çıkmalarını dilemiş olursa bu müddet den başka, meselâ: İçlerinden bazılarının cennet den daha yüksek olan arş u âlâya veşâir yüce makamlara kaldırılarak bir nice tecellilere kavuştukları vakitlerin dışında (gökler ve yer devam ettikçe orada) o cennetde (ebedî kala caktırlar) orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu mutlu zatlara öyle (bir âtiye) bir ilâhî lütuf verilmiştir (ki) o (arkası kesilmiş) nihayet bulacak (değildir.) Ahiret âleminde ebediyyen devam edecektir, buna bir son bulma yoktur. İşte bu ilâhî müjde de cennet nimetlerinin ebedî olduğunu göstermektedir. Maamafih bu âyet I erde ki, gökler ile yerden maksat, âhiretde cennetlerin cehennemlerin üstündeki gökler ile yerden ibaret olabilir. Bilinmektedir herşeyin üstüne, sema = gök, alt tarafına da arz = yer denilir. Binaenaleyh cennetlerin, cehennemlerin de elbet de ki, üst tarafları da alt tarafları da vardır. Bunların ise ebedî olduğu şüphesizdir. Bir de arapça olan konuşmalarda âdettir ki: Birşeyin ebediyen yapılması istenilmeyince: "Bu iş, semalar ve yer devam ettikçe yapılmayacaktır" denilir ki, bundan maksad, o işin asla yapılmayacağını ifade etmektir. İşte cennet ve cehennem ehli hakkındaki bu tabirden maksat da, onların ebediyen cennetde, cehennemde durmalarıdır. Yoksa bu dünyaya ait göklerin, yerlerin durması müddeti değildir. Bunların kıyametin kop m asiyi a yok olacağı, başka âlemlerin varlık alanına çıkacağı bilinmektedir. § Meczüz; Kesilmiş şey, yani: Bir müddet ile sınırlanmış, sonsuz olmayan şey demektir. Böyle arkası kesilmeyip devam eden birşeye ise "gayri meczüz" denilir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014