KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 117  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/117
11-HUD SURESI - 117. AYET    Mekke
وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرَىٰ بِظُلْمٍ وَأَهْلُهَا مُصْلِحُونَ -117
Ve ma kane rubbüke li yühlikel kura bi zulmiv ve ehlüha muslihun
11-Hud Suresi 117. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve senin Rabbin, ahalisi muslih kimse oldukları halde şehirleri bir zulüm sebebiyle helâk eder olmadı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve senin Rab'bin ahalisi iyi kimseler oldukları halde şehirleri haksızlıkla helak eder olmadı..
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Ey Yüce Resulüm!. (Senin Rab'bin) Kerem ve merhamet sahibi olan Yüce Yaratıcın (ahalisi İyi kimseler oldukları hâlde) yani: Birbirinin haklarına tecâvüz etmedikleri, bilâkis birbirine karşı ıslah edici hareketde bulundukları, aralarındaki muamelelerde doğruluktan, güzel davranıştan ayrılmadıkları, alış verişlerinde yaptıkları sözleşmelerde doğruluğa riâyetde bulunup durdukları takdirde onların ikâmetgâhları olan (şehirleri bir zulm ile helak eder olmadı) yani: Cenab'ı Hak, kerem sahibi bir adildir, zulmden uzaktır, mülkünde dilediği şekilde tasarrufa sahiptir. Ahalisi ıslah edici, hukuka riayetkar olan beldeler! Felâketlere uğratmaz. Böyle zulm gibi görülecek bir fiil, o hikmet sahibi yaratıcıdan meydana gelmez. Ancak güzel davranıştan mahrum, birbirinin İslahına çalışmaktan, haklarını gözetmekten nasiplerini almayan kavimler helake uğrarlar, ülkeleri yıkılır, başkaları için bir ibret numunesi kesilmiş olurlar. Diğer bir yoruma göre buradaki zulmdan maksat, küfr ve şirktir. Şöyle buyurulmuş oluyor ki: Herhangi bir ülke ahalisi kendi aralnnda ıslah edici, doğrulukla hareket ettikçe yalnız müşrik olduklarından dolayı dünyada hemen umumî bir felâkete uğramazlar. Cenâb-ı Hak onları dünyada iken birden helak etmez, onları bir müddet yaşatır. Bu da Allah'ın bir rahmeti ve ilâhî müsamahanın bir eseridir. Onlar dünyada küfr ve şirkten uzak kalabilecekleri bir müddet yaşarlar. Buna rağmen dinsizliklerinde devam etmiş olunca âhiretde Allah'ın azabına uğrarlar. Fakat bir ülke ahalisi, kendi aralarında bozgunculuk yapmaya çalışırlarsa, insanların hukukuna tecâvüz ederlerse daha dünyada iken de azâb görürler, helake uğrarlar, yurtları mahv ve harab olup feci bir tarih örneği meydana getirmiş olurlar. Nitekim Mülk küfr ile beraber devam eder, zulm ile beraber devam etmez. Denilmiştir. İşte Nuh, Hûd, Salih, Lût,Şuayb Aleyhimüsselâm gibi Peygamberlerin kavimleri de insanlara ezâ ve cefada bulunmuş, halka zulm eylemiş, iyilik dairesinden büsbütün uzak bulunmuş oldukları için köklerinden koparılmak suretiyle mahv ve yok olmuşlardır. Artık bütün o gibi helake uğramış milletlerin tarihî durumlarından şimdiki cemiyetler ibret almalıdırlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014