KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 81  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/81
11-HUD SURESI - 81. AYET    Mekke
قَالُوا يَا لُوطُ إِنَّا رُسُلُ رَبِّكَ لَنْ يَصِلُوا إِلَيْكَ ۖ فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ اللَّيْلِ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ أَحَدٌ إِلَّا امْرَأَتَكَ ۖ إِنَّهُ مُصِيبُهَا مَا أَصَابَهُمْ ۚ إِنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُ ۚ أَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَرِيبٍ -81
Kalu ya lutu inna rusülü rabbike ley yesılu ileyke fe esri bi ehlike bi kıd´ım minel leyli ve la yeltefit minküm ehadün illemraetek innehu müsıybüha ma esabehüm inne mev´ıdehümüs subh e leyses bi karıb
11-Hud Suresi 81. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Dediler ki: «Ey Lût! Şüphe yok ki biz senin Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana elbette kavuşamayacaklardır. Artık sen âilen ile gecenin bir kısmında yürü ve sizden hiçbir kimse geri kalmasın, zevcen ise müstesna. Şüphesiz ki onlara isabet edecek şey, ona da isabet edicidir. Muhakkak ki onların vaadedilen zamanları, sabah vaktidir, sabah vakti ise yakın değil midir?»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Dediler ki: Ey Lüt!. Şüphe yok ki biz senin Rab'binin elçileriyiz. Onlar sana elbette kavuşamayacaklardır. Artık sen ailen ile gecenin bir kısmında yürü ve sizden hiç bir kimse geri kalmasın, eşin ise müstesna. Şüphesiz ki, onlara isabet edecek şey, ona da isabet edicidir. Muhakkak ki, onlara va'dedilen zaman, sabah vaktidir, sabah vakti ise yakın değil midir?.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler. Meleklerin kendilerini Hz. Lüt'a bildirerek onun endişesini gidermek ve kendisini selâmetle müjdelemiş olduklarını anlatıyor. Lüt kavmine gelen azapdan Hz. Lüt'un mü'min olmayan eşinin de kurtulamadığını ve bu azabın sabah vaktinde meydana gelmiş olduğunu bildirmektedir. O azabın ortaya çıkmasıyla Lüt kavminin bütün yurtlarının yıkılıp, alt üst olduğunu ve onların üzerlerine ateşli taşların yağmış bulunduğunu haber vermekte ve bu gibi azapların zalimlerden uzak bulunmadığını hatırlatmaktadır. Şöyle ki: Melekler; Hz. Lüt'un öyle endişeye düşmüş, kavmine karşı onları müdafaadan âciz kalmış olduğunu görünce (dediler ki: Ey Lüt) Aleyhisselâm, korkma, düşünme (şüphe yok ki, biz senin Rab'binin elçileriyiz) kavmine, lâyık oldukları ceza gelecektir. (Onlar sana) Ey Lüt Aleyhisselâm (elbetde kavuşamıyacaklardır) yani: Onlar sana bir fenalık yapamıyacaklardır. Bırak onları geliversinler. Bunun üzerine Hz. Lüt, kapısını açmış, kavmi içeriye girmiş, bunun üzerine Cebrail, onların yüzlerine kanatlarını çarpmış, hemen gözleri kör olmuş, dönüp gidecekleri yolu göremez bir hâle gelmişler, feryat edip bağırarak Lüt'un yanında sihirbazlar var derneğe başlamışlar. Melekler de Hz. Lüt'a hitaben (artık sen ailen ile) aile fertlerinle beraber (gecenin bir kısmında yürü) bulunduğunuz yerden çıkıveriniz (ve sizden hiçbir kimse geri kalmasın) senden ayrılmasın veya arka tarafına bakmasın. O kavme alelacele gelecek olan azapdan kurtulabilmek için bir an evvel onların bulundukları yerden ayrılmak lâzımdır. Veyahut geri kalıp da o kavmin uğrayacağı azabı görerek acıma hissine kapılmamaları ve mahzun olmamaları için kendilerine böyle bir tenbih yapılmıştı. Ey Lüt Aleyhisselâm (eşin ise müstesna) çünki o, imândan mahrum bulunmakla Hz. Lüt'un ev halkından olmak şerefini kaybetmişti. Rivayete göre bu kadın, Hz. Lüt ile beraber bulundukları yerden çıkıp gitmemişti. Yahut o da çıkmış ise de geriye bakarak kavmin azaba uğradığını görmüş, "vah kavmim!" diye üzüntü içine girmiş, derken bir taş kendisine gelip dokunmuş, o da helak olup gitmiştir. İşte küfrün cezası!. Melekler, Hz. Lüt'a şöyle de dediler: (Muhakkak ki, onlara va'dedilen zaman) onların azabına, helakine tâyin edilen vakit (sabah vaktidir) öyle sabah olunca hepsi helak olup gitmiş olacaklardır, (sabah vakti ise yakın değil midir?.) elbetde pek yakın bulunmaktadır. Artık Ey Hz. Lüt, sen ve sana imân edenler, durmayınız, bir an evvel buradan uzaklasınız. Yahut Hz. Lüt onların daha sabah olmadan helak olmalarını arzu ettiği için melekler, ona hitaben: Sabah vakti yakın değil midir, daha yakın bir zamanda helak olmalarını istemeye hacet yoktur. Maamafih herkesin rahat edeceği bir sabah vaktinde o kavme bir azabın gelmesi, daha büyük bir felâkettir ve buna bakanlar için bir ibret manzarası teşkil edecektir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014