KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 110  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/110
11-HUD SURESI - 110. AYET    Mekke
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَاخْتُلِفَ فِيهِ ۚ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ ۚ وَإِنَّهُمْ لَفِي شَكٍّ مِنْهُ مُرِيبٍ -110
Ve le kad ateyna musel kitabe fahtülife fıh ve lev la kelimetün sebekat mir rabbike le kudiye beynehüm ve innehüm le fı şekkim minhü mürıb
11-Hud Suresi 110. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve yemin olsun ki, Mûsa´ya kitabı verdik. Derken onda ihtilâf olundu. Eğer Rabbin tarafından bir kelime geçmiş olmasa idi elbette aralarında hükmolunurdu. Ve muhakkak ki, onlar ondan ızdıraba düşüren şiddetli bir şüphe içindedirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve yemin olsun ki; Musa'ya kitabı verdik. Derken onda ihtilâf edildi. Eğer Rab'bin tarafından bir kelime geçmiş olmasa idi elbetde aralarında hüküm verilirdi. Ve muhakkak ki, onlar ondan kuşkuya düşüren şiddetli bir şüphe içindedirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Resulüm!. Teselli olmuş ol, (yemin olsun ki) senden evvel (Musa'ya kitabı verdik) sana Kur'an-ı Kerim'i verdiğim gibi Musa'ya da Tevrat'ı vemiş idim. Onun kavmi ise o mübarek kitabı hemen kabul etmediler (derken onda ihtilâf olundu) kimi o Tevrat kitabına imân etti, kimi de onu inkâr eyledi durdu. Habibim!. Senin kavmin arasında da böyle bir ihtilâf yüz göstermiş bulunuyor. (Eğer Rab'bin tarafından bir kelime geçmiş olmasa idi) Yani: insanlar hakkında kıyamet gününe kadar cezalarının tehir edilmesine dair Allah'ın bir iradesi bulunmasa idi (elbetde> aralarında) derhal (hüküm verilirdi) Musa Aleyhisselâm'ın kitabında ihtilâfa düşenler hakkında daha dünyada iken ilâhî takdir tecelli eder, onu inkâr edenler hakkında lâyık oldukları ceza derhal verilirdi. İptal edenle hakkı yerine getirenin arası hemen aynimi; olurdu. Fakat bu hükm, hikmet gereği sonraya bırakılmıştır. İşte Kur'an'ı inkâr edenler hakkında da böyle bir hükm elbette de verilecektir, (ve muhakkak ki, onlar) Musa Aleyhisselâm'ın o kavmi ve onların benzerleri veyahut Mekke müşrikleri (ondan) o Allah'ın kitabından ve ilâhî kaderden dolayı kendilerini (kuşkuya) şüpheye, ithama (düşüren şiddetli bir şüphe içindedirler» onlar o kadar hârikaları, mucizeleri gördükleri halde yine uyanmayarak kanaatlerini değiştirmeyerek kendilerini kaplayan büyük bir kuşku ve şüphe içinde yaşayıp durmuşlardır. Fakat ergeç lâyık oldukları cezalara kavuşacaklardır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014