KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 118  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/118
11-HUD SURESI - 118. AYET    Mekke
وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ أُمَّةً وَاحِدَةً ۖ وَلَا يَزَالُونَ مُخْتَلِفِينَ -118
Ve lev şae rabbüke le cealen nase ümmetev vahıdetev ve la yezalune muhtelifın
11-Hud Suresi 118. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve eğer Rabbin dilese idi, elbette bütün nâsı bir tek ümmet kılardı. Fakat onlar ihtilâf eder kimseler olmaktan geri durmayacaklardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve eğer Rab'bin dilese idi, elbet de bütün insanları bir tek ümmet kılardı. Fakat onlar ihtilâf eden kimseler olmaktan geri durmayacaklardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, bütün insanların bir ümmet halinde bulunmasına ilâhî iradenin hikmet gereği taallûk etmemiş olduğunu ve Allah'ın rahmetine erişmiş olan zatlardan başka bütün insanlık arasında ihtilâfların devam edeceğini bildirmektedir, insanlığın öyle ihtilaflar için yaratılmış bulunduğu ve cehennemin insanlar ile cinlerden doldurulacağı hususundaki ilâhî sözün tamam bulunmuş olduğu açıklanmaktadır. Şöyle ki: Hak Teâlâ'nın bütün iradeleri, fiilleri, birer hikmet ve faydaya dayanmaktadır. İnsanlık bu hikmetlere, menfaatlere hakkıyla göz geçirmez. Kısacası insanların, cinlerin yaratılışları, kendilerine farklı kabiliyetler verilmesi de bir hikmet gereğidir. Bununla beraber o hikmet sahibi yaratıcı, kendi mülkünde dilediği gibi tasarrufa kaadirdir, mâliktir. İşte bunlara işaret için buyuruyor ki: (Ve) Ey Yüce Resulüm (eğer Rab'bin dileseydi elbet de bütün insanları bir tek ümmet kılardı) hepsini de İslâmiyet den ibaret olan bir milletin ehli kılmış olurdu. Hepsi de hak üzere toplanmış bulunurdu, bu husûsda aralarında ihtilâf olmazdı. (Fakat) hikmet gereği öyle dilemedi, artık (onlar ihtilâf eden kimseler olmaktan geri durmayacaklardır) aralarında din ve milliyet itibariyle ihtilaflar devam edecektir. Nitekim bugün de yeryüzündeki insanlar muhtelif dinlere ayrılmışlardır. Dinler tarihi bunu göstermektedir. Hatta bir dine mensup bulunanlar da kendi dinlerinde nice ihtilâflara düşmüşlerdir, fırkalara ayrılmışlardır. İslâmiyet gibi hakikî bir din olanca yüceliğiyle parlayıp dururken, bütün Allah'ın kullarını bir din kardeşliği içerisinde yaşamaya davet ederken bir nice kavimler bu ilâhî dinin hidayet sebebi olan nurlarından istifade etmeyip de pek karanlık yolları takib edip durmaktadırlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014