KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 70  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/70
4-NISA SURESI - 70. AYET    Medine
ذَٰلِكَ الْفَضْلُ مِنَ اللَّهِ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ عَلِيمًا -70
Zalikel fadlü minellah ve kefa billahi alıma
4-Nisa Suresi 70. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İşte bu fazl, Allah Teâlâ´dandır. Ve Hak Teâlâ bihakkın bilici olarak kâfidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İşte bu fazl, Allah Teâlâ´dandır. Ve Hak Teâlâ bihakkın bilici olarak kâfidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(İşte bu lütuf) Allah Teâlâ'ya ve Peygamber'a itaat edenler için takdir edil m i; olan bu mükâfat, öyle bir kısım büyüklerin arkadaşlığına kavuşmak şerefi (Allah Teâlâ'dandır) sırf onun bir lütuf ve ihsanıdır, bir ilâhî ikramıdır, başkası tarafından değildir. (Ve Hak Teâlâ hakkıyla bilici olarak kâfidir) o Yüce mâbııd, herkesin hak ettiğini, lâyık olduğu lütuf ve ihsanının derecesini hakkıyla bilir ve herkese dilediği lütııfta bulunmaya kudreti fazlasıyla yeterlidir. § Rivayete göre Rasülü Ekrem efendimizin azadlısı olan "Sevban" Radiyallahıı anh: Peygamber efendimize karşı pek fazla bir muhabbet ile duygu dolu bulunmakta idi. Ondan ayrılmağa pek az sabredebilirdi. Bir gün rengi değişmiş, vücudu zayıf lâmiş bir halde peygamberin huzuruna gelmişti. Peygamber efendimiz onun bu üzüntülü vaziyetini görünce sebebini sormuş, o da şöyle demişti: Ya Rasülüllah!. Benim bir hastalığım, ve ağrım yok, fakat senin ayrılığına dayanamıyorum, huzuru saadetine gelmedikçe üzüntümü teskin edemiyorum, sonra âhiret hayatını düşünüyorum, korkuyorum ki, zatı alinizi göremiyeceğim, çünki sizin peygamberlik mertebeniz pek yücedir, ben cennete girsem de benim mertebem aşağı olduğundan size kavuşmuş olamıyacağımdan korkuyorum, ve eğer cennete giremezsem seni ebediyyen göremem. İşte Sevban hazretlerinin bu pek samimî endişesini gidermek için bu mübarek âyetler nazil olmuş, onu teselli etmiştir. Demek ki: Ümmetin fertleri ile Yüce Peygamberlerin dereceleri eşit değilse de onlara tabi, itaatkâr olan zatlar cennet âleminde onlarla vakit vakit görüşecek onlar ile birlikte sohbet etmek şerefine nail bulunacaklardır. Ne büyük bir mazhariyet!.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014