KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 18  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/18
4-NISA SURESI - 18. AYET    Medine
وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّىٰ إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ الْآنَ وَلَا الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ ۚ أُولَٰئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا -18
Ve leysetit tevbetü lillezıne ya´melunes seyyiat hatta iza hadara ehadehümül mevtü kale innı tübtül ane ve lellezıne yemutune ve hüm küffar ülaike a´tedna lehüm azaben elıma
4-Nisa Suresi 18. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve tevbe o kimseler için değildir ki, günahları yapar dururlar. Vakta ki kendilerinden birine ölüm gelip çatınca, «Ben şimdi tevbe ettim,» der ve kâfir oldukları halde ölenler için de değildir. İşte biz onlara elim bir azap hazırlamışızdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve tövbe o kimseler için değildir ki, günahları yapar dururlar Vaktaki kendilerinden birine ölüm gelip çatınca: Ben şimdi tövbe ettim, der ve kâfir oldukları halde ölenler için de değildir. İşte biz onlara elem verici bir azap hazırlamışızdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve tövbe o kimseler için değildir ki) yani: Yapacakları tövbeler haddizatında tövbe sayılmayıp yok yerindedir ki, onlar (Günahları yapar dururlar) bir takım günahları yapmaktan hiç sakınmazlar (Vaktaki, kendilerinden birine ölüm gelip çatınca) yani: Ölüm sarhoşluğuna yakalanınca, hırıltı halinde bulununca, ruhu boğazına gelip gidince (ben şimdi tövbe ettim der) böyle bir haldeki tövbe ise kabule şayan değildir. (Ve kâfir oldukları halde ölenler için de) tövbe makbul (değildir). Artık tövbe zamanı sona ermiştir, (işte biz onlara) o iki grup için (elem verici bir azap hazırlamışızdır.) Binaenaleyh bir şahıs, dindar olduğu halde bütün hayatını günahla geçirip de daha tövbekar olmadan ölüm sarhoşluğuna yakalanırsa artık bu halde yapacağı bir tövbe elde olmayan türden bir pişmanlığa dayanmış olacağından kabule lâik olamaz. Aynı şekilde: Bir kâfir de ölüm sarhoşluğu halinde tövbe edip hak dinî kabul etse bu tövbesi makbul olmaz. Tamamen hali küfür üzere ölmüş gibi sayılır. Şu kadar var ki, tövbesi makbul olmayan bir mü'min, ne kadar azap görse de yine sonunda azap ateşinden kurtulur, selâmete erer. Küfr üzere ölen bir kâfir ise ebedî olarak azap çeker, cehennemden asla çıkamaz.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014