4-Nisa Suresi 164. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve evvelce kıssalarını sana bildirdiğimiz peygamberleri ve kıssalarını sana bildirmediğimiz peygamberleri gönderdik. Ve Allah Teâlâ Mûsa ile bilmuhâtabe (aracısız) tekellüm buyurmuştur. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve evvelce kıssalarını sana bildirdiğimiz Peygamberleri ve kıssalarını sana bildirmediğimiz Peygamberleri gönderdik. Ve Allah Teâlâ Musa ile hitap yoluyla konuşmuştur. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve) Ey Habibim!. Bu âyetlerin inmesinden evvel veya bugünkü günden önce (kıssalarını sana bildirdiğimiz) kendilerine dâir sana malûmat verdiğimiz (Peygamberleri) gönderdik, kavimleri dine davete memur ettik (ve kıssalarını sana) şimdiye kadar (bildirmediğimiz) kimler olduğuna dâir sana malûmat vermediğimiz bir nice (Peygamberleri) de (gönderdik) insanlığı ilâhî dinden haberdar etmeğe memur kıldık. O halde Ey Son Peygamber! Senin risâlet ve peygamberliğin neden çok görülsün, neden tasdik edilmesin ki, senin peygamberlik ve risâletin sair Peygamberlerin nübüvvet ve risaleti gibi mucizelerle sabittir, temliğine memur olduğun hükümlerin yüceliği de buna şahittir, (ve Allah Teâlâ Musa ile) en yüksek bir vahy mertebesi olmak üzere (hitap yoluyla) meleklerin vasıtasıyla olmaksızın (konuşmuştur) ilâhî hükümlerini Tevrat kitabını o Yüce Peygamberine bu şekilde birden vahy ve tebliğ buyurmuştur. Artık Rasûlü Ekrem'in vahye mazhar oluşu, ona da Kur'an'ın hikmet gereği âyet âyet, sûre sûre inişi neden uzak görülsün. Evet… Son Peygamber Hazretleri de mîrac gecesinde vasıtasız ilâhî vahye. Rabbani hitaba nail bulunmuştur. Ve ona Kur'an'ı Kerim'in öyle farklı zamanlarda inişi ise bir hikmeti ilâhîye icabıdır, bir ilâhi lütuf gereğidir. Çünki bütün Islâmî hükümler İslâm'ın başlangıcında birden tebliğ edilecek olsa idi, mükellefler için pek ağır görülebilirdi, fakat öyle azar azar inmesi ile mükelleflere kolaylıklar gösterilmiş, yavaş yavaş alışıklık meydana gelmiş, o'da bu müslümanlar hakkında bir ilâhî rahmet eseri bulunmuştur.
§ Peygamberlerin sayısını Cenab'ı Hak bilir. Bir hadisi şerife göre Nebilerin (Peygamberlerin) sayısı yüz yirmi dört bindir. Bunların üçyüz otuzu Resûllük vasfına da sahiptir. Diğer bir rivayete göre de Nebilerin adedi ikiyüz yirmi dört bindir. Kur'an'ı mübinde yirmibeş Yüce Peygamberin mübarek isimleri açıkça bildirilmiştir.
|