4-Nisa Suresi 155. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Artık onlar ahidlerini bozmaları ve Allah Teâlâ´nın âyetlerini inkâr eylemeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve «Bizim kalblerimiz perdelidir,» demeleri sebebiyle (lânete uğramışlardır). Hayır, Allah Teâlâ onların kalblerini küfürleri sebebiyle mühürlemiştir. Binaenaleyh pek azı müstesna olmak üzere onlar imân etmezler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Artık onların yeminlerini bozmaları ve Allah Teâlâ'nın âyet-lerini inkâr eylemeleri ve Peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve bizim kalblerimiz perdelidir demeleri sebebiyle -lanete uğramışlardır- Hayır Allah Teâlâ onların kalblerini küfürleri sebebiyle mühürlemiştir. Binaenaleyh pek azı müstesna olmak üzere onlar imân etmezler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, Yahudilerin yüce peygamberlere olan suikastlerini ve bu yüzden uğradıkları cezaları ve onların bu suikasdinden Hz. İsa'nın kurtularak göğe kaldırılmış bulunduğunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (Artık onlar) o Yahudi taifesi, vaktiyle yapmış oldukları (ahıtlerini) kabul etmiş oldukları yemini (bozmaları) ona muhalif harekette bulunmaları (ve Allah Teâlâ'nın âyetlerini) Kur'an-ı Kerim'i ve kendi kitaplarındaki beyanları (inkâr eylemeleri ve) masum olan her türlü kötülüklerden uzak bulunan (Peygamberleri haksız yere öldürmeleri) sebebiyle (ve bizim kalblerimiz perdelidir) Hz. Muhammed'in tebligatı bizim kalblerimize giremez ve yahut bizim kalblerimiz ilimlerle dolmuştur, başkalarının beyanlarını dinlemeğe, kabul etmeye ihtiyacı yoktur, (demeleri sebebiyle) lanete uğramışlardır, (hayır) öyle dedikleri gibi değil (Allah Teâlâ onların kalblerini küfürleri sebebiyle mühürlemiştir.) onların kalbleri tabiat, yaratılış itibariyle, İlim ve irfan ile dolu olmak suretiyle öyle perdeli, başka beyanatı kabule ihtiyatsız değildir, bilakis kendi küfürleri, kötü inançları, cahilce hareketleri yüzünden öyle bir vaziyete düşmüştür, (binaenaleyh) Abdullah İbni Selâm ve arkadaşları gibi (pek azı müstesna olmak üzere onlar imân etmezler) yahut onların az şeye imanları müstesna olmak üzere bütün imân edilmesi icâbeden şeylere inanarak hakikî mü'min olmazlar.
|