4-Nisa Suresi 127. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve senden kadınlar hakkında fetva isterler. De ki: «Onların hakkında size fetvayı Allah Teâlâ veriyor ve kendileri için yazılmış olanı kendilerine vermediğiniz ve kendilerini nikahlamaya rağbet eylediğiniz yetim kadınlar hakkındaki ve zayıf bir durumda bulunan çocuklar hakkındaki ve yetimlere karşı adâletle hareket etmeniz hakkındaki size tilâvet olunan âyetlerde (bu hususlarda size fetva vermektedir). Ve siz hayırdan her ne yaparsanız şüphe yok ki Allah Teâlâ onu bihakkın bilicidir.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve senden kadınlar hakkında fetva isterler. De ki: Onların hakkında size fetvayı Allah T e âlâ veriyor ve kendileri için yaz il mı; olanı kendilerine vermediğiniz ve kendilerini nikâhlamaya rağbet eylediğiniz yetim kadınlar hakkındaki ve zayıf bir durumda bulunan çocuklar hakkındaki ve yetimlere karşı adaletle hareket etmeniz hakkındaki size okunan âyetlerde -bu hususlarda size fetva ver-mektedir-. Ve siz hayırdan her ne yaparsanız şüphe yok ki; Allah Teâlâ onu hakkıyle bilicidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime, kadınların, çaresiz çocukların, yetimlerin hukukuna riâyet edilmesi hakkındaki dinî hükümlere işaret etmekte, İslâm milletini bu hususlarda aydınlatmaktadır. Şöyle ki: Resulüm!. (Ve senden) mutlak olarak (kadınlar hakkında fetva isterler) bu fetva isteyenlere cevaben (de ki: Onların hakkında size fetvayı Allah Teâlâ veriyor) ilâhî hükmünü Kur'an'ı Kerim'inde beyan buyuruyor. Aynı şekilde (ve kendileri için yazılmış) şer'an farz ve tayin edilmiş (olanı) miras payını (kendilerine vermediğiniz ve kendilerini) kendiniz için (nikâhlamaya rağbet eylediğiniz) malları için başkalarına vermekten çekindiğiniz (yetim kadınlar) yetim kalmış kız çocukları (hakkındaki) âyetler (ve zayıf bir durumda bulunan) henüz baliğ olmamış olan (çocuklar hakkındaki) âyetler (ve yetimlere karşı) miras ve saire hususunda (adaletle hareket etmeniz hakkındaki size okunan âyetlerde) bu hususlarda size fetva vermektedir. Şeriatın hükmünü açıklar bulunmaktadır, (ve siz hayırdan her ne yaparsanız) gerek böyle aile hukukuna ve gerek diğer şeylere dâir hayr isteyerek her ne harekette bulunursanız (şüphe yok ki. Allah Teâlâ onu hakkıyle bilicidir.) Ona göre sizi mükâfatlara nail buyurur. Çünkü Allah Teâlâ Hazretleri kerem sahiplerinin en cömerdidir.
Bu âyeti kerimenin işaret ettiği âyetler, işbu Nisa süresinin ikinci, üçüncü, altıncı, dokuzuncu, onuncu ve on birinci ayetleridir. Evvelce de beyan olunduğu üzere câhiliyet devresinde kadınları, yetimleri mirastan mahrum bırakırlardı, hattâ Übeys adında bir şahıs peygamberin huzuruna gelmiş, "işittiğimize göre sen kızlara, kız kardeşlere yarım miras payı veriyormuşsun, halbuki, biz yalnız savaşlarda bulunan, ganimet malları alanları, yani erkekleri mirasçı tanıyoruz" demiş, Rasûlü Ekrem de: "Ben öyle emir olundum, yani kadınlara da miras payı vermekle memur bulundum diye cevap vermiştir.
§ İstîftâ, fetva istemektir. Fetva da bir şer'î mesele hakkında verilen cevaptır, delile dayanan, kuvvetli ve müşkülatı çözmeye hizmet eden bilgiler demektir. Böyle fetva vermeğe "iftâ" denir. Fetva veren zata da "Müftü" denilir ki bir mühim, müşkil meseleyi çözmüş ve açığa çıkarmış olur.
§ Bu Nisa süresinin başlangıcında kadınlarla ilgili hükümlerden bazı hükümler beyan buyrulmuş, sonra vade, tehdide, teşvik ve korkutmaya, Cenâb-ı Hak'kın kudret ve azametine dâir âyetler bulunmuş, sonra da tekrar bazı şer'î hükümleri açıklamaya dönülmüştür ki, bu en güzel bir uslubtur. Kalplerde en fazla tesir bırakacak bir tertibtir, okuyup dinleyenleri usandırmayıp bir ferahlık içinde bırakacak bir tarzı beyandır ve şer'î hükümlere riâyeti temin için en etkili, en mükemmel bir i'câz üslûbudur. İşte mucize Kur'an-ı Kerim'in bütün sûreleri böyle en güzel en hikmetli birtertib usûlü üzere bulunmaktadır.
|