4-Nisa Suresi 116. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Şüphe yok ki, Allah Teâlâ kendisine şerik koşulmasını mağfiret etmez ve bunun dûnundakini de dilediği kimseye mağfiret buyurur. Ve her kim Allah Teâlâ´ya şerik koşarsa muhakkak ki pek uzak bir dalâlete sapmıştır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Şüphe yok ki, Allah Teâlâ kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, ve bunun aşağısındakini de dilediği kimseye bağışlar.. Ve her kim Allah Teâlâ'ya ortak koşarsa muhakkak ki pek uzak bir dalâlete sapmıştır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, Allah'a.ortak koşmanın affedilmesi mümkün olmayan bir cinayet olduğunu ve müşriklerin ne kadar akılsızca hareketlerde bulunduklarını şöylece bildirmektedir. (Şüphe yok ki. Allah Teâlâ kendisine ortak koşam) birden çok yaratıcıların, mabutların varlığına inananlar!, Allah'ın birliğini inkâr eyleyen herhangi bir şahsı daha hayatta iken tövbe ve istiğfar etmedikçe (mağfiret etmez) onu ebedî bir azaba sokar. Çünkü böyle bir küfür ve şirk bütün günahların üstündedir, (bunun) bu küfür ve şirkin (aşağısındaki) öyle yüce yaratıcının birliğini veya büsbütün mukaddes varlığını inkârdan ibaret olmayıp bunun aşağısındaki diğer herhangi bir günahı (dilediği kimseye) tövbe ve istiğfar etmiş olsun olmasın (mağfiret buyurur) affeder ve örter. Ve dilediği günahkâr kimseyi de tövbe ve istiğfar etmedikçe mağfiret buyurmaz, günahına göre azap çektirir. Çünki Cenab'ı Hak dilediğini çokça yapandır. Kendi mülkünde kendi kulları hakkında dilediği şekilde hak tasarrufa sahiptir, ve her fiil ve irâdesi hikmet ve faydanın kendisidir, (ve her kim Allah Teâlâ'ya ortak koşarsa) ondan .başka yaratıcı, mabut bulunduğuna inanırsa (muhakkak ki) haktan (pek uzak bir dalâlete sapmıştır) hidâyet caddesinden pek fazla ayrılmıştır. Binaenaleyh böyle bir şahıs, Allah'ın mağfiretine ebedî olarak nail olamıyacaktır. Cenâb-ı Hak'ka ortak koşmak, en büyük bir cinayet olduğu için bundan sakındırmak için bu ilâhî beyanlar bu süre'i celilede tekrar etmiştir. (48) inci âyeti kerimeye müracaat!. Bununla beraber bu mübarek âyetler, başka başka sebeblere bağlı olarak da tekrar tekrar nazil olmuştur. Rivayete göre bir şahıs, Rasûlü Ekrem'in huzuruna gelerek "ben günahlara düşkün bir ihtiyarım, şu kadar var ki ben Cenâb-ı Hak'ki bildiğim ve ona imân ettiğim günden beri ona hiç ortak koşmadım, yaptığım günahları da Hak Teâlâ'ya karşı bir cür'et olarak yapmış değilim, ve ben kaçmakla Cenâb-ı Hak'ki âciz bırakabileceğimi de bir an bile düşünmedim. Ben pişman olmuş ve tövbekar da bulunuyorum, sen benim hâlimin Allah katında nasıl olacağını görürsün?" diye vaziyetini anlatmış, bunun üzerine de bu âyeti kerime nazil olmuştur. Binaenaleyh o şahıs da müşrik olmadığından ve özellikle tövbe ve istiğfar etmiş bulunduğundan artık ümitsizliğe düşmeyip Allah'ın mağfiretine nail olabileceği kendisine müjde edilmiş demektir.
|