11-Hud Suresi 114. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve namazı gündüzün iki tarafında ve geceden de gündüze yakın saatlerde dosdoğru kıl. Şüphe yok ki güzellikler, kötülükleri giderir. Bu, güzelce düşünenler için bir iyi öğüttür. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve namazı gündüzün iki tarafında ve geceden ve gündüze yakın saatlerde dosdoğru kıl. Şüphe yok ki, iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, güzelce düşünenler için iyi bir öğütdür. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve) Ey yükümlü olan müminler!, (namazı) Üzerinize düşen farz namazları (gündüzün iki tarafında) öğle ve ikindi vakitlerinde (ve geceden gündüze yakın saatlerde) Yani: Akşam, yatsı, ve sabah vakitlerinde (dosdoğru kıl) rükün ve şartlarına uymak suretiyle edâ et. (Şüphe yok ki, güzellikler) Beş vakit namaz gibi güzel ibâdetler (kötülükleri giderir) bir nice küçük günahların affına sebep olur. Bu, bir günahların keffareti durumunda bulunmaktadır. Fakat büyük günahlardan dolayı herhalde tevbe edip af dilemek icabeder. (Bu) yani: Böyle doğrulukta ve namazların kılınmasiyle emiredilmesi veya bu Kur'an-ı Kerim (güzelce düşünenler için bir iyi öğütdür) hakkı kabul edenler için bir iyilikseverliktir, bir uyanma bir ıslah olma vesilesidir.
§ Evet., istikâmet, en lüzumlu bir vazifedir. Namazdan imândan sonra ibâdetlerin en büyüğüdür. Nitekim sahihî müslimde mezkûr bir hadisi şerif şu mealdedir: Beş vakit namaz ile Cuma namazı, diğer Cuma gününe kadar aralarındaki günahlar için keffaretdir. "Kebâir" denilen büyük günahlardan kaçınıldıkça. Diğer bir hadisi şerifde deniliyor ki: Rasûlü Ekrem, ashab-ı kiramına hitaben: Bana haber veriniz!. Sizden birinizin kapısı önünde bir ırmak bulunsa da ondan hergün beş defa yıkanacak olsa, ne dersiniz, onun kirinden bir şey kalır mı?. Diye sordu… Onlar da Ya Rasûlüllah!. Onun kirinden bir şey kalmaz, dediler, Rasûlü Ekrem de buyurdu ki, işte o, beş vakit namazın örneğidir. Cenâb-ı Hak, o namazlar ile hataları affeder. Binaenaleyh böyle pek faideli bir ibâdet ile mükellef olduğumuzdan dolayı Allah T e âlâya daima ham d ve şükr etmeliyiz. Böyle büyük ve kurtuluş vesilesi olan bir ibâdeti insan nasıl terkedebilir?. Hiç kendi hakikî fâidesini düşünmez mi?.
§ "Zülef" kelimesi: "Zilfe'nin çoğuludur. Çoğulun en azı da üçtür. Binaenaleyh gurup, vakit, yakınlık mânâsına gelen bu kelimeden maksat, gecenin gündüze yakın olan üç vaktinden ibaretdir ki, bunlar da sabah, akşam, ve yatsı vakitleridir. Gündüzün iki tarafından maksat da öğle ve ikindi namazı vakitleridir. Artık bu âyeti kerime de beş vakit namazın farziyeti için açık bir delildir. Nitekim bu farziyet, diğer âyetler ile ve hadisi şerîfe ile ve icmâ-i ümmet ile sâbitdir. Bunun hilafını iddia etmek, İslâm inancına tamamen terstir.
|