KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

68-KALEM SURESI (52 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kalem Suresi 44  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 68/44
68-KALEM SURESI - 44. AYET    Mekke
فَذَرْنِي وَمَنْ يُكَذِّبُ بِهَٰذَا الْحَدِيثِ ۖ سَنَسْتَدْرِجُهُمْ مِنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ -44
Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya´lemune.
68-Kalem Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Artık bu kelâmı tekzîp edenleri bana bırak. Onları bilmedikleri bir taraftan derece derece (azaba) yaklaştıracağız.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Artık bu sözü yalanlayanları bana bırak, onları bilmedikleri bir taraftan derece derece -azaba- yaklaştıracağızdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, kendilerinden bir ücret istenilmediği ve yanlarında gaybe ait malûmat bulunmadığı hâlde Kur'an-ı Kerim'i inkâr edenlerin bir mühlet sonra nasıl bir azaba uğrayacaklarını ihtar ediyor. Resül-i Ekrem'e sabıretmesini emrederek sâlih ve mümtaz bir Peygamber olan Hz. Yunus gibi müteessir olup da, kavminden ayrılmamasına işaret buyuruyor. Peygamber zamanındaki inkarcıların bütün âlemler için ilâhî bir öğüt olan Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini işittikleri zaman o ilahî kitaba karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını ve Resûl-i Ekrem'e cinnet isnat ettiklerini kınamak için teşhir buyurmaktadır. Şöyle ki: Allâh - ü Teâlâ Hazretleri, Yüce Peygamber'ine emr ediyor ki: Ey Resulüm!. (Artık bu kelâmı) Bu Kur'an-ı Kerim'i (yalanlayanlar) ona evvelkilerin masalları diyenleri (bana bırak) onlardan intikam hususunda bana tevekkül et. (Onları bilmedikleri bir taraftan) Bir istidrac olmak üzere (derece derece) azaba (yaklaştıracağızdır.) onların geçici bir zaman için sıhhatleri devam eder, nimetleri artar; bununla iftihar ederler, kendilerinin mü'minler üzerine üstün kılındıklarını zanna düşerler. Halbuki: Bu, onların haklarında sonuç olarak bir helak sebebidir. Onlar nankörlüklerinin cezasına uğramış olacaklardır. Nitekim Bedr gazvesinde uğramış oldular. Bu ilâhi beyan, Resûl-i Ekrem hakkında bir teselliyi içermektedir, müşrikler için de bir tehdittir. "İstidrac" derece derece arttırmak, bir kimseyi bir imtihan olmak üzere arzusuna kavuşturmak demektir. Bir şahsı lâyık olmadığı hâlde zengin kılmak gibi.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014