KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

29-ANKEBUT SURESI (69 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Ankebut Suresi 38  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 29/38
29-ANKEBUT SURESI - 38. AYET    Mekke
وَعَادًا وَثَمُودَ وَقَدْ تَبَيَّنَ لَكُمْ مِنْ مَسَاكِنِهِمْ ۖ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ وَكَانُوا مُسْتَبْصِرِينَ -38
Ve adev ve semude ve kad tebeyyene leküm mim mesakinihim ve zeyyene lehümüş şeytanü a´malehüm fe saddehüm anis sebıli ve kanu müstebsırın
29-Ankebut Suresi 38. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Âd ve Semûd (kavmini de helâk ettik). Muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerlerden (başlarına gelen felaketler) açıklanmıştır ve şeytan onların yaptıkları işleri süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır. Halbuki, gözleri görür kimseler olmuşlardı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve Ad ve Semud -kavmini de helak ettik- muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerden "başlarına gelen felâketler-açıklanmıştır ve şeytan onlara yaptıkları işleri süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Cenab-ı Hak, buyuruyor ki: Medyen halkını öyle helake mâruz kılmış olduğumuz gibi (Ad ve Semud kavmini de^ helak ettik. Hud Aleyhisselâm'ın kavmi olan Ad taifesi "Ehkâf" denilen yerde oturmakta idiler, Salih Aleyhisselâm'ın kavmi olan Semûd taifesi de "Hicr" denilen yerde ikamet etmekte idiler. Bunlar, gururlu ve kibirli kimseler idi. (muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerlerden) Başlarına gelmiş olan felâketler (açıklanmıştır) Şam taraflarına ticaret için veya seyahat için gidenler, onların yurtlarının nişanelerini görmektedir, onların müthiş hayat tarihçelerini hatırlarına getirmektedirler, (ve şeytan onlara yaptıkları işleri) Onların küfürlerini, çeşitli isyanlarını (süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır.) onları hakka kavuşturan yoldan uzak düşürmüştür. (Halbuki) 0 kavimler, yaratılış itibariyle (gözleri görür kimseler idiler) onlar, esasen görüp düşünmek kabiliyetine sahip idiler. Fakat onlar, kendilerindeki bu kabiliyeti bu kuvveti güzelce kullanmadılar, onu zây etmiş bulundular, öyle aldatıcı şeytanların sözlerine kıymet verdiler. Binaenaleyh öyle fecî âkibetlere kavuşmaya lâyık olmuşlardı. Özellikle onlara Peygamberler gönderilmiş, kendilerini uyandırmaya, ıslaha çalışmışlardı. Artık onların bir mazeret ileri sürmeye salâhiyetleri kalmamıştı. Velhasıl: Bütün bu Kur'ani beyanlar, bütün insanlığı uyanmaya davet etmektedir. 0 müthiş tarihi hâdiselerden ibret almak herkes için lâzımdır. Hikmet sahibi yaratıcı insanlara bir akıl bir tefekkür kudreti vermiştir. Bu kuvvetleri güzel kullanmak bir vazifedir. Artık insan bir takım aldatıcı şahısların insanları güzelce düşüncelerden inançlardan mahrum bırakmaya çalışan bir takım beyinsizlerin yaldızlı sözlerine kapılmamalıdır, din ve fazilet yolundan ayrılıp da sapıklık, felâket yollarını tâkibetmek cehaletinde bulunmamalıdır. Sonra Allah'ın azabının kahır pençesinden kendisini asla kurtaramaz.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014