KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

29-ANKEBUT SURESI (69 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Ankebut Suresi 40  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 29/40
29-ANKEBUT SURESI - 40. AYET    Mekke
فَكُلًّا أَخَذْنَا بِذَنْبِهِ ۖ فَمِنْهُمْ مَنْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِ حَاصِبًا وَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ الصَّيْحَةُ وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْأَرْضَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَغْرَقْنَا ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَٰكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ -40
Fe küllen ehazna bi zembih fe minhüm men erselna aleyhi hasıba ve minhüm men ehazethüs sayhah ve minhüm men hasefna bihil ard ve minhüm men ağrakna ve ma kanellahü li yazlimehüm ve lhakin kanu enfüsehüm yazlimun
29-Ankebut Suresi 40. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Artık hepsini de kendi günahlarıyla yakaladık. Binaenaleyh onlardan bazıları üzerine bir rüzgâr gönderdik ve onlardan bazılarını şiddetli bir ses tutuverdi ve onlardan bazısını da yere batırdık ve onlardan kimisini de garkettik ve Allah onlara zulmeder olmadı. Fakat onlar kendi nefislerine zulmediciler oldular.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Artık hepsini de kendi günahlarıyla yakaladık. Binaenaleyh onlardan bazıları üzerine bir rüzgâr gönderdik ve onlardan bazılarını şiddetli bir ses tutuverdi ve onlardan bazısını da yere batırdık ve onlardan kimisini de boğduk ve Allah onlara zulmedici olmadı. Fakat onlar kendi nefislerine zulmediciler oldular.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Cenab-ı Hak buyuruyor ki: (Artık hepsini de) O inkarcıların, kibirlilerin tamamını da (kendi günahlariyle yakaladık) Hz. Musa'yı yalanlayıp, ona muhalefeti tercih ettiklerinden dolayı onlar azaplara uğrattık, (binaenaleyh onlardan bazıları üzerine bir rüzgâr gönderdik) onları kendisinde ufacık taşlar bulunan bir rüzgâr ile helak ettik, Lût kavmi gibi (ve onlardan bazılarını şiddetli bir ses tutuverdi) müthiş bir sesin tesiriyle helak oldular, Medyen ve Semûd kavimleri gibi (ve onlardan bazısını da yere batırdık) yerlerin altına düşürülerek kaybolup gittiler. Karun ile onun cemaati gibi (ve onlardan kimisini de suda boğduk) tufan ile denizlerin dalgaları arasında kalmak suretiyle boğulup mahvoldular. Nuh kavmi gibi ve firavun ile kavmi gibi (ve Allah onlara zulmedici olmadı) onlara günahları olmaksızın azap edici bulunmadı. Hâşâ Cenab-ı Hak, zulümden münezzehtir. Zulüm onun hikmetine aykırıdır, (fakat onlar) o Allah'ın kahrına uğrayanlar (kendi nefislerine zulüm ediciler oldular) onlar, günah işlediler, verilen nasihatları kabul etmediler, uhrevî cezayı düşünmediler, fâni varlıklarına güvenerek yeryüzünde kibirli bir vaziyet aldılar, içlerinde tanrılık iddiasına cür'et edenler bile bulunmuştu, fakat onların öğündükleri dünya varlığı, kuvvet ve hâkimiyeti kendilerini kurtaramadı. Nihayet kahrolup gittiler, dünya tarihinde pek fena bir isim bırakmış oldular. Velhasıl: Onlar, o kadar dünya varlıklarına rağmen kendilerini Allah'ın kahrından kurtaramamışlardır. Artık onlar kadar bir varlığa bir kuvvete mâlik olmadıkları halde Hak'ka karşı kibirli bir vaziyet alanlar, Allah'ın dinine karşı muhalefete cüret edenler, kendilerini ilâhi azaptan nasıl kurtarabilirler?. Bu mümkün müdür?. Heyhat!.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014