20-Taha Suresi 71. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
(Fir´avun) Dedi ki: «Ben Size izin vermeden evvel siz O´na imân ettiniz. O sizin büyüğünüzdür ki, size sihri öğretmiştir. Artık sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak elbette keseceğim ve elbette ki, sizi hurma dallarına asacağım ve elbette ki, bileceksiniz ki hangimiz azapça daha şiddetli ve daha devamlıdır.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
-Firavun- dedi ki: Ben size izin vermeden evvel siz ona imân ettiniz. O sizin büyüğünüzdür ki, size sihri öğretmiştir. Artık sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak elbette keseceğim ve elbetteki, sizi hurma dallarına asacağım ve elbetteki, bileceksinizdir ki, hangimiz azapça daha şiddetli ve daha devamlıdır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, Hz. Musa'ya imân eden sihirbazlara karşı Firavun'un yapmış olduğu tehdidi bildiriyor. O İmân şerefine nail olan zatların da dinî metanetlerini göstererek Firavun'a karşı nasıl reddiyede bulunmuş ve kâfirlerin uğrayacakları ebedî cezalar ile müminlere va'dolunan ebedî mükâfatları nasıl söylemiş olduklarını beyan buyurmaktadır Şöyle ki: Firavun, sihirbazların öyle Hz. Musa'yı tasdik ederek hak dinî kabul ettiklerini görünce (dedi ki: Ben size izin vermeden evvel) benim müsaadem olmaksızın siz (ona) Hz. Musa'ya (İmân ettiniz) ona tabaiyyette bulundunuz (o sizin büyüğünüzdür ki) hocanızdır ki, (size sihri öğretmiştir.) yani: Onun gösterdiği harika da sizin sihirleriniz kabilindendir. Siz ortaya çıkan bir hakka tâbi olmuş değilsinizdir, belki onunla ittifak etmiş, böyle bir hiylede bulunmuşsunuzdur. Kâfir Firavun, bu tür sözleriyle başkalarını saptırarak Hz. Musa'ya tâbi olmalarına meydan vermemek istemiştir. Ve o imân edenlere hitaben dedi ki: (Artık sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak elbette keseceğim) yani: Andolsun ki, sizden her erkeğin sağ eliyle sol ayağını keşi vereceğim. (Ve elbette ki, sizi hurma dallarına asacağım) sizin öldürülmenizi öylece teşhir edeceğim, tâki, başkalarının imân etmelerine bir korkunç engel teşkil etmiş olsun. (Ve elbette bileceksinizdir ki, hangimiz) ben mi, Musa veya Musa'nın Rabbi mi (azapça daha şiddetli ve daha devamlıdır) siz onun azabından, gösterdiği âsâ hârikasından korkarak ona tâbi oldunuz, bunun cezasını göreceksinizdir.
|