KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 90  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/90
12-YUSUF SURESI - 90. AYET    Mekke
قَالُوا أَإِنَّكَ لَأَنْتَ يُوسُفُ ۖ قَالَ أَنَا يُوسُفُ وَهَٰذَا أَخِي ۖ قَدْ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا ۖ إِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ -90
Kalu einneke le ente yusüf kale ene yusüfü ve haza ehıy kad mennellahü aleyna innehu mey yettekı ve yasbir fe innellahe la yüdıy´u ecral muhsinın
12-Yusuf Suresi 90. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Dediler ki: «A sen evet... Muhakkak sen Yusuf musun?» Dedi ki: «Ben Yusuf´um ve bu da kardeşimdir. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bizim üzerimize âtifette bulundu. Çünkü her kim ittika´da bulunur ve sabrederse, artık muhakkak ki, Allah Teâlâ muhsinlerin mükâfaatını zâyi etmez.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Dediler ki: A sen evet., muhakkak sen Yûsuf musun?. Dedi ki: Ben Yûsufum ve bu da kardeşimdir. Şüphe yok ki. Allah Teâlâ bizim üzerimize lütufta bulundu. Çünki her kim Allah'tan korkar ve sabr ederse, artık muhakkak ki. Allah Teâlâ güzel davrananların mükâfatını zayi etmez.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Hz. Yûsufun kardeşleri onun hâline, güzel yüzüne, manâlı sözüne bakarak onu tanıdılar, ona bir istifhamı takriri yoluyla hitâb ederek (dediler ki: A sen, evet muhakkak sen Yûsuf musun?.) Evet evet., sen kardeşimiz Yûsuf'sun Yûsuf. Hz. Yûsuf da onlara (dedi ki:) evet.. (Ben Yûsufum ve bu da) bu yanımdaki Bünyamin de benim ana baba bir (kardeşimdir) artık benim Yûsuf olduğumu tamamen anlamış olunuz, İşte Bünyâmin'e dâir ifâdem de benim Yûsuf olduğumu göstermektedir. (Şüphe yok ki: Allah Teâlâ bizim üzerimize lûtufda bulundu) bize dünyevî ve uhrevî nîmetler verdi, ve kısacası bizim aramızı senelerce ayrılıktan sonra birleştirdi (Çünkî her kim Allah'tan korkar) günahlardan kaçınırsa (ve sabr ederse) belâlara ve insanların ezâ ve cefâsına karşı sabırlı olmaya muvaffak olursa ihsan vasfına sahip bulunmuş olur. (Allah Teâlâ,) ise öyle (güzel davrananların mükâfatını zâyetmez) elbetde onları bir nice mükâfatlara kavuşturur. İşte Hz. Yûsufun hâli de buna parlak bir misâldir, kendisine karşı gösterilen cazip, nefsanî eğilimlerden kaçınmış, iffet ve temizliğini korumuş; muazzam bir sakınma örneği kesilmişti. Senelerce muhterem babasından uzak düşmüş, zindanda, gurbetlerde kalmış, fakat sabr ve tahammülden ayrılmamıştır. Özellikle bir zamanlar hayatına kasdetmiş olan kardeşlerini affederek haklarında büyük iyiliklerde bulunmuştur. İşte bu gibi pek yüksek ahlâk ve davranışlarının mükâfatı olarak da Mısır'da büyük bir mevkie, pek mühim bir nîmete kavuşmuş, peygamberlik itibariyle sahip olduğu yüce makam ise en büyük bir ilâhî lutuftur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014