KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 6  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/6
12-YUSUF SURESI - 6. AYET    Mekke
وَكَذَٰلِكَ يَجْتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِنْ تَأْوِيلِ الْأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَعَلَىٰ آلِ يَعْقُوبَ كَمَا أَتَمَّهَا عَلَىٰ أَبَوَيْكَ مِنْ قَبْلُ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْحَاقَ ۚ إِنَّ رَبَّكَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ -6
Ve kezalike yectebıke rabbüke ve yüallimüke min te´vilil ehadısi ve yütimmü nı´metehu aleyke ve ala ali ya´kube kema etemmeha ala ebeveyke min kablü ibrahıme ishak inne rabbeke alımün hakım
12-Yusuf Suresi 6. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: «Ve işte öylece Rabbin seni mümtaz kılacak ve sana rüyâların tâbirinden bilgi verecek ve nîmetini senin ve Yakub hanedanının üzerine tamamlayacak, nasıl ki, onu evvelce ataların İbrahim ve İshak üzerine de tamamlamıştı. Şüphe yok ki, senin Rabbin bir alîmdir, bir hakîmdir.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve işte öylece Rab'bin seni seçecek ve sana rüyaların tabirinden bilgi verecek ve nimetini senin ve Yâkub hanedanının üzerine tamamlayacak, nasıl ki, onu evvelce ataların İbrahim ve İshak üzerine de tamamlamıştı. Şüphe yok ki, senin Rab'bin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Yâkub Aleyhisselâm, Hz. Yûsuf'a dedi ki: (İşte öylece) yüksek şereflere, makamlara kavuşmasına işaret olunduğu gibi (Rab'bin seni seçecek yüksek) derecelere, çeşitli kerametlere, mucizelere muvaffak buyuracak (ve sana) bazı (rüyaların tabirinden bilgi verecek) yani: Bir kısım görülecek rüyaların güzelce tâbirine muvaffak olacaksın. Diğer bir görüşe göre de ilâhî kitapların tefsirine ve bir takım sözlerin yorum ve açıklamasına güç yetireceksîn veyahut birtakım olayların Allah'ın kudreti ile meydana gelip ne gibi hikmetlere dayalı olduğunu Allah'ın ilhamı sayesinde güzelce anlayabileceksin. (Ve) Ey muhterem Yûsuf!. Cenâb-ı Hak (nimetini senin ve Yâkub ailesinin üzerine tamamlayacak) yani: Seni peygamberliğe kavuşturacak, Yâkub Aleyhisselâm'ın diğer çocuk ve torunlarını da yüksek şeref ve üstünlüğe eriştirecektir. Hz. Yûsufun rüyâsındaki on bir yıldızdan maksat, on bir kardeşi olduğundan onların da yıldızlar gibi parlak bir durumda bulunacaklarına işaret edilmiştir. Hatta onların da bilahara peygamberliğe kavuştukları düşünülmüştür. Onlar, Hz. Yûsuf'a karşı öyle bir su-i kasitde bulunmuş oldukları halde böyle bir şerefe nasıl ulaşabilirler?. Diye sorulacak olan bir suale cevaben deniliyor ki: Peygamberlerin masum olmaları peygamberliğe kavuşmalarından sonradır. Onların o su-i kasitleri ise peygamberliklerinden önce olmuştur. Mamafih bu meselede ihtilâf vardır. Peygamberlerin daima masum bulunmuş olduklarına inananlar daha çoktur. Onlardan insanlık hâli meydana gelen bazı yasak işler, birer sürçme ve daha iyi olanı terketme kaabilindendir. Kısacası: Cenâb-ı Hak büyük bir şeref ve nimete o yüksek aileyi kavuşturmuştur. (Nasıl ki, onu) O nimeti, o muazzam şerefi (evvelce) Yâkub Aleyhisselâm'ın zamanından önce, ey muhterem Yûsuf, senin büyük (ataların İbrahim ve İshak üzerine de tamamlamıştı.) Cenâb-ı Hak, onları da peygamberlik ve risalete kavuşturmuştu. Sonra sizi de bu gibi nimetlere kavuşturacaktır. (Şüphe yok ki, senin Rab'bin bir alimdir) herşeyi hakkıyla bilicidir ve (hakîmdir) hikmeti sonsuzdur. Herşeyi bir hikmet ve fayda üzere meydana getiren Kerem Sahibi bir Yaratıcıdır. Şüphesiz buna inanıyoruz. § "Ehâdis", hadisin çoğuludur. Hadis de söz, yeni ortaya çıkan, eski olmayan, yeni şey demektir. Peygamber Efendimizin mübarek sözlerine, fiillerine de hadis denilir. Bunlar kavlî (sözlü) hadisler ve fiilî hadisler kısımlarına ayrılmışlardır. "Hadis" de "ezelî olmayıp sonradan meydana çıkan şeydir. Hadise" ise olay, mâcerâ, sonradan meydana gelen durum demektir. Çoğulu: "Havadis". "Hudüs" da vaktiyle bulunmayan birşeyin bilahara meydana gelmesidir. "Hades" de abdestsizlik, cenabet hâli, sonradan meydana gelmek manasınadır. § Hedâset de yenilik, halin başlangıcı ve gençlik demektir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014