KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

6-EN'AM SURESI (165 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali En'am Suresi 70  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 6/70
6-EN'AM SURESI - 70. AYET    Mekke
وَذَرِ الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَهُمْ لَعِبًا وَلَهْوًا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا ۚ وَذَكِّرْ بِهِ أَنْ تُبْسَلَ نَفْسٌ بِمَا كَسَبَتْ لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيٌّ وَلَا شَفِيعٌ وَإِنْ تَعْدِلْ كُلَّ عَدْلٍ لَا يُؤْخَذْ مِنْهَا ۗ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ أُبْسِلُوا بِمَا كَسَبُوا ۖ لَهُمْ شَرَابٌ مِنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ -70
Ve zerillezınettehazu dınehüm leıbev ve lehvev ve ğarrathümül hayatüd dünya ve zekkir bihı en tübsele nefsüm bima kesebet leyse leha min dunillahi veliyyüv ve la şefiy´ ve in ta´dil külle adlil la yü´haz minha ülaikellezıne übsilu bima kesebu lehüm şerabüm min hamımiv ve azabün elımüm bima kanu yekfürun
6-En'am Suresi 70. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence ittihaz eden ve kendilerini dünya hayatı mağrur etmiş bulunan kimseleri bırak. Ve onunla öğüt ver ki, hiçbir kimse kazandığı şey sebebiyle helâke düşmesin, onun için Allah Teâlâ´dan başka ne bir dost ve ne de bir şefaatcı yoktur. Ve o bütün fidyeyi feda edecek olsa ondan alınmaz. Onlar o kimselerdir ki, kazanmış oldukları şeyler sebebiyle azaba maruz kalmışlardır. Onlar için küfrettikleri şey sebebiyle pek sıcak sudan bir içki ve pek incitici bir azap vardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve kendilerini dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak. Ve onunla öğüt ver ki, hiçbir kimse kazandığı şey sebebiyle helake düşmesin, onun için Allah Teâlâ'dan başka ne bir dost ve ne de bir şefaatçi yoktur. Ve o bütün varını fidye olarak verecek olsa ondan alınmaz. Onlar o kimselerdir ki, kazanmış oldukları şeyler sebebiyle azaba mâruz kalmışlardır. Onlar için küfrettikleri şey sebebiyle pek sıcak sudan bir içki ve pek incitici bir azap vardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti celile, dinin yüceliğini takdir etmeyip onu kötüye kullanan ve dünya hayatına aldanıp anlamlı düşünmeden mahrum bulunan kimseler ile dostluğun yasaklanmış olduğunu bildiriyor ve o gibi şahısların müthiş âkibetlerini dikkat nazarlarına takdim ediyor. Şöyle ki: Resulüm!. (Dinlerini bir oyuncak edinen) Akıl ve mantıka asla uymayan şeyleri din adına ileri süren, putlara tapınmak gibi cahilce hareketleri dinî vazifelerden tanıyan ve hakikî bir dinin kitabiyle, hükümleriyle alay etmeye cür'et gösteren, dinî hükümleri kendi arzularına göre yalan yanlış yorumlamaya çalışan (ve kendilerini dünya hayatının aldatmış olduğu) bu dünya hayatından başka bir ebedî hayat olmayacağına inanmış (bulunan kimseleri bırak.) onlardan kaçın, onların sözlerine, işlerine aldırma (Ve) Resulüm!. Sen düşünme ve tefekküre kabiliyetli olanlarla (onunla) Kur'an'ı Kerim ile (öğüt ver ki,) bu dünyada (hiçbir kimse kazandığı) gayrimeşru bir (şey) bir amel (sebebiyle helake düşmesin) senin nasihatini dinleyerek uyanık olsun. Ve ihtar et ki, (onun için) herhangi bir nefs için (Allah Teâlâ'dan başka ne bir dost) bir yardımcı (ve ne de bir şefaatçi yoktur.) ki, onu Allah'ın azabından kurtarabilsin. (Ve o) Nefis (bütün fidyeyi) bütün varını, servetini (feda edecek olsa ondan alınmaz) bu fidyesi kabul edilerek kendisinin azaptan kurtulmasına bir vesîle olamaz. (Onlar) Öyle kendilerini hayırdan men edip, azaba uğratan şahıslar (o kimselerdir ki, kazanmış oldukları şeyler) kötü ameller, bozuk inançlar (sebebiyle azaba mâruz kalmışlardır.) onlar âhirette cehennemin ateşli kucağına teslim olunacaklardır. (Onlar) O beyinsizler (için küfrettikleri şey sebebiyle pek sıcak sudan) içerlerini dağlayacak, damarlarını koparacak derecede kaynar (bir içki ve pek incitici) bedenlerini cehennem ateşi ile yakıcı (bir azap vardır.) onlar dünyada iken hayat boyu işlemi; oldukları küfr ve isyandan dolayı âhiret âleminde böyle sonsuz bir cezaya mâruz kalacaklardır. Onlar küfrlerinden başka işledikleri diğer günahlar ve başkalarının hukukuna tecavüzler sebebiyle de ayrıca azap göreceklerdir. Artık o inkarcılar, bu müthiş âki bet I erin i düşünmeli değil midirler?. § Beşel ve ibsâl: Bir şeyi hapis etmek ve kuvvetle menetmek ve haram kılmak manasınadır. Bu âyetteki "beser'den maksat, dinsizlerin ateşe teslim edilerek orada hap s edilmeleri ve sevaptan men olunmalandır. Arslana ve yürekli olan şahsa basil denir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014