KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

6-EN'AM SURESI (165 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali En'am Suresi 53  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 6/53
6-EN'AM SURESI - 53. AYET    Mekke
وَكَذَٰلِكَ فَتَنَّا بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لِيَقُولُوا أَهَٰؤُلَاءِ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنْ بَيْنِنَا ۗ أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِالشَّاكِرِينَ -53
Ve kezalike fetenna ba´dahüm bi ba´dıl li yekulu e haülai mennellahü aleyhim mim beynina e leysellahü bi a´leme biş şakirın
6-En'am Suresi 53. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve işte böylece onların bazısını bazısı ile fitneye düşürmüşüzdür ki, «Ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür?» deyiversinler. Allah Teâlâ şâkir olanları ziyâdesiyle bilen değil midir?
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve işte böylece onların bazısını bâzısı ile imtihan etmişizdir ki, "ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür." deyiversinler. Allah Teâlâ şükredenleri en iyi bilen değil midir?.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de insanların muhtelif kabiliyetlerde olup birbiriyle bir deneme ve imtihan devresi geçirmekte olduklarını bildirmektedir. Ve hakikî mü'minlerin peygamberin iltifatına lâyık olacaklarını ve kusurlarından tevbe edenlerin Allah'ın mağfiretine kavuşacaklarını müjdelemektedir. Günahkârların da takib ettikleri yanlış yolları açıklamaktadır. Şöyle ki: (Ve işte böylece) Kimini fakir, ve kimini zengin, şöhret ve sâna kavuşturarak (onların bazısını bâzısıyle) şan ve şöhret sahiplerini mevkisiz kimseler ile, zenginleri fakirler ile (imtihan etmişizdir ki) yani: Onları denemişizdir, nice fakirler imâna nail olmuşlardır, nice zenginler de bu nimetten mahrum kalmışlardır. O zenginler: (ya) Ne garip (Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki,) şu fakir, mevkisiz şahıslara mıdır ki, (lütfunu reva görmüştür) onları bizim aramızda hidâyete kavuşturmuştur. Eğer onların takib ettikleri yol, bir hidâyet yolu olsaydı biz soylulardan ve reislerden olduğumuz için öyle miskinler, zayıflar bu hususta bizi geçemezlerdi (deyiversinler.) o gafillere demeli ki (Allah Teâlâ şükredenleri en iyi bilen değil midir?.) imân ettik!. Şükreden kullarını pek iyi bilir. O fakir, zayıf görülen kullar, Cenâb-ı Hak'ka imân edip, ona karşı şükürlerini arz ettikleri için öyle hidâyete kavuşmuşlardır. Neden o câhiller, bunu düşünemiyorlar?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014