KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

17-İSRA SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali İsra Suresi 65  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 17/65
17-İSRA SURESI - 65. AYET    Mekke
إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ ۚ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ وَكِيلًا -65
İnne ıbadı leyse leke aleyhim sültan ve kefa bi rabbike vekıla
17-İsra Suresi 65. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: «Şüphesiz benim kullarım var ya, senin için onların üzerinde bir hakimiyet yoktur. Vekil olarak da Rabbin kâfidir.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphesiz benim kullarım var ya, senin için onların üzerinde bir hâkimiyet yoktur. Vekil olarak da Rabbin kâfidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Fakat ey Şeytan!. Ey şeytanın yardımcıları!. Şunu da biliniz ki: (Şüphesiz benim kullarım var ya) onlar ki, kulluk vazifelerini takva ile, güzel ameller ile yerine getirmeye çalışıp dururlar, onlar ki hakikî müminlerdir (senin için onların üzerinde bir hâkimiyet yoktur) sen onları tamamen ayartmaya güç yetiremezsin. Onları bağışlanmayacak bir günahı işlemeye sevkedemezsin. Onlar, Allah'ın korumasına, ilâhî yardımına kavuşmuş, seçkin kullardır, (ve) onları senin şerrinden, vesveselerinden korumak için (vekil olarak da Rabbin) seni yaratmış olan Yüce Yaratıcı (kâfidir) onları her şekilde ilâhî korumasına kavuşturur. Onlar, Cenabı Hak'ka tevekkül ederler, şeytanî vesveselerden kurtulmak için 0 Kerem sahibi Rab'den yardım isterler, onun verdiği nimetlere karşı şükran borçlu olduklarını itiraf ederek dindarca ve faziletli bir halde yaşarlar. Ey lânetli Şeytan. Sen isen yine zarar ve ziyanda kalırsın, Yüce Yaratıcının ebedî azaplarına tutalarak cehennemde sonsuz olarak kalırsın, kendisiyle iftihar ettiğin ateş ile sürekli azap görür durursun. İşte Allah'ın emrini hafife almanın insanlar hakkında kötü muamelede bulunmanın müthiş ve sonsuz cezası!. § Bu dünya bir imtihan âlemi olduğundan şeytanın bu kadar ömür sürmesine, vesvesede bulunabilmesine hikmet gereği müsaade verilmiştir, şeytana ait bu kıssa, Kur'an-ı Kerim'in yedi sûresinde, Bakara, Araf, Hicr, Isrâ, Kehf, Tâhâ, Sat sûrelerinde zikredilmiştir. Bunun aynen ve mânâ olarak tekrar beyan buyurulmasındaki hikmet ise şeytanın ne kadar insaniyet düşmanı olduğunu tekrar tekrar zikrederek insanları gafletten uyandırmaktır, onun vesveselerine kapılmaktan men etmektir, onun şerrinden kurtulmaya vesile olan din ve fazilet yoluna sevkeylemektir. Allah Teâlâ Hazretleri cümlemizi şeytanların şerrinden, vesveselerinden emin buyursun Âmin..

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014