KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

17-İSRA SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali İsra Suresi 55  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 17/55
17-İSRA SURESI - 55. AYET    Mekke
وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِمَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۗ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيِّينَ عَلَىٰ بَعْضٍ ۖ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا -55
Ve rabbüke a´lemü bi men fis semavati vel ard ve le kad faddalna ba´dan nebiyyıne ala ba´dıv ve ateyna davude zebura
17-İsra Suresi 55. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Rabbin göklerde ve yerde olanları pek ziyâde bilendir. Andolsun ki, peygamberlerin bazılarını bazıları üzerine tafdil ettik ve Dâvud´a Zebur´u verdik.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. And olsun ki, Peygamberlerin bazılarını bazılarından üstün kıldık ve Davuda bir Zebur verdik.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Ey Yüce Resul!. Senin (Rabbin) sana ihsanda bulunan seni mahlhukatın en mükemmeli kılan Kerem sahibi Yaratıcın (göklerde ve yerde olanı en iyi bilendir) onun ilmi yalnız insanlığa ait değildir, bütün varlıkları ve yoklukları kuşatmıştır, artık sizlerin de ihtilâflarınızı, ahlâk ve tavırlarınızı hakkıyla bilmektedir, ona hiçbir şey gizli kalamaz, ve o Kerem Sahibi Mabut, ilâhî lütuflarına lâyık olanları da yüce mertebelere kavuşturur. (And olsun ki. Peygamberlerin bazılarını da bazılarından üstün kıldık.) onlar öyle dünyevî varlıklar bakımından değil, zatî faziletleri itibariyle, bedenî ilişkilerden arınma yönüyle üstünlüklere sahip olmuşlardı. (Ve Davud'a da bir Zebur) kitabı (verdik) onun değerini de o Zebur kitabı ile yüceltik. 0 kitabın yüce varlığı yanında dünya varlığının ne kıymeti olabilir?, İşte Hazreti Davut, büyük bir dünya saltanatına da kavuşmuş olduğu halde onun üstünlüğünü gösteren, o saltanat değil, o kavuştuğu ilâhî kitaptır. Bu âyeti kerime, bir takım müşriklerin iddialarını da reddetmektedir. Onlar diyor-lardıki: Bir takım Kureyş Lideri dururken Ebu Talib'in yetimi nasıl Peygamber olabilir?. Bir takım aç, çıplak kimseler onun ashabını nasıl oluşturabilir? Yahudiler de Tevrattan başka kitap tanımıyorlardı, Musa'dan sonra nebi bulunduğuna inanmıyorlardı. Bu âyeti celile ise onları reddediyor. Buyurulmuş oluyor ki: Cenab-ı Hak dilediği zatları lütuf ve keremine kavuşturur, ve kimlerin bu nimetlere lâyık olduklarını hakkıyla bilir. İşte Hazreti Davud'u Zebur gibi bir kitaba, bir peygamberliğe mazhar buyurmuş olduğu gibi Hazreti Muhammed'e de Kur'an'ı Kerim'i vermiş, bütün insanlığa peygamber olarak göndermiştir. Bunu kimin imkânsız görmeye selahiyeti olabilir?. Özellikle Hazreti Muhammed Aleyhisselâm'ın vasıfları o Zebur kitabının içinde de bulunmaktadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014