6-En'am Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Vaktâ ki, onlar kendilerine ne ile öğüt verildiğini unuttular, onların üzerine herşeyin kapılarını açıverdik, nihâyet kendilerine verilen şeyler ile ferahlandıkları vakit onları ansızın tuttuk. Artık onlar o anda bütün umduklarından mahrum kaldılar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Vaktaki, onlar kendilerine ne ile öğüt verildiğini unuttular, onların üzerine herşeyin kapılarını açıverdik, nihayet kendilerine verilen şeyler ile ferahlandıkları vakit onları ansızın tuttuk. Artık onlar o anda bütün umduklarından mahrum kaldılar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Her ne zamanki onlar) O küfr ve isyana kapılmış kimseler (kendilerine ne ile öğüt verildiğini) öyle kendilerine için birer nasihat mahiyetinde olan ihtiyaçlarını. Zararlarını, felâketlerini (unuttular) onları düşünmeyi terkettiler, yine fenalıklarına devam edip durdular, artık onları yavaş yavaş azaba yaklaştırmak için (onları üzerine her;evin kapılarını açıverdik) onlara bol bol nimetler, servetler, dünyalıklar verdik, (nihayet kendilerine verilen) Öyle fanî, dünyevî (şeyler ile ferahlandıkları vakit) artık ebediyen dünyada kalıp o nimetlerden istifâde edeceklermiş gibi bir cahilce neş'e ile gaflete düştükleri zaman (onları ansızın tuttuk) azaba uğrattık, neye uğradıklarını şaşırıp durdular. (Artık onlar o anda bütün umduklarından mahrum kaldılar) Son derece bir pişmanlığa, bir ümitsizlik ve kedere düşmüş oldular. O nimetlerin ellerinden çıkması, onların hüzün ve kederlerini arttırmaya bir sebep olmuş bulundu. O halde akıllı olan bir insan, bu fâni varlıklara güvenerek hayâtın asıl gayesi olan, asıl selâmet ve saadete vesile bulunan dini terbiyeden, güzelce amellerden kendisini nasıl mahrum bırakır da böyle elem verici helak edici felâketlerin kendisine yönelmesine sebebiyet verebilir!.
|