17-İsra Suresi 102. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Dedi ki: «Andolsun, sen bilirsin ki, bunları indirmedi, ancak göklerin ve yerin Rabbi birer basiret olmak üzere indirdi. Ve muhakkak ki, ey Fir´avun, ben seni elbette helâk olmuş sanıyorum.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Dedi ki: Andolsun, sen bilirsin ki, bunları indirmedi, ancak göklerin ve yerin Rabbi birer ibret olmak üzere indirdi. Ve muhakkak ki, Ey Firavun!. Ben seni elbette helak olmuş sanıyorum. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Musa Aleyhisselâm da o inkarcı hükümdara karşı büyük bir yiğitlik gösterek (dedi ki: Andolsun) yemin ederim, Ey Firavun!. (Sen bilirsin ki) güzelce bakıp düşününce anlarsın ki, bu mucizeler birer sihir eseri değildir. (Bunları) bu âyetleri, bu mucizeleri (indirmedi) varlık alanına getirmedi (ancak göklerin ve yerin Rabbi, birer işaret) benim risalet iddiamda doğru olduğumu açıklayan birer alâmet (olmak üzere indirdi) bunları görüp durmaktasın. Fakat sırf inat ve kibir sebebiyle inkâra devam ediyorsun, (ve muhavkkak ki, ey Firavn! Ben seni elbette helak olmuş sanıyorum) veyahut ben seni lanete uğramış, kovulmuş, hayırdan alıkonmuş, aklı bozuk bir halde görüyorum. Çünkü Cenab-ı Hak'kın varlığı , birliği nice mucizeleri meydana getirmeğe kadir olduğu açıktır. Bütün bu kâinat, onun büyüklük ve kudretine birer açık delildir. Böyle olduğu halde bunun aksini iddia etmek, en büyük bir cehalet ve sapıklık eseri değil de nedir?.
§ Musa Aleyhisselâm, birçok mucize göstermişti. Bu âyeti kerime bunlardan pek açık dokuzuna işaret buyurmaktadır. Bunların nelerden ibaret olduğuna dair çeşitli izahlar vardır. Kaz-ii Beyzavînin beyanına göre bunlar (I) Ejderha kesilen asadır. (2) Güneş gibi parlayan yedi beyzadır. (3) Etrafa yayılan çekirgelerdir. (4) Halka musallat olan bitlerdir. (5) Kurbağalardır. (6) Meydana gelen kanlardır. (7) Taşların yarılıp aralarından fışkıran sulardır. C81 Denizin yarılıp yolların vücude gelmesidir. (9) İsrail oğullarının üzerine Tur dağının kalkıp düşecek bir vaziyet almasıdır.
|