12-Yusuf Suresi 66. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Dedi ki: «Onu sizinle beraber göndermem, onu bana getireceğinize dair Allah Teâlâ´dan bana sağlam bir ahidde bulunacağınıza değin. Meğer ki, etrafınız ihata edilecek olsun.» Vaktâ ki, ona ahidlerini getiriverdiler. Dedi ki: «Allah Teâlâ da dediklerimizin üzerine şahiddir.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Dedi ki: Onu sizinle beraber göndermem, onu bana getireceğinize dâir Allah T e âlâ'd an bana sağlam bir söz verinceye kadar. Ancak kuşatılmanız hariç. Vaktaki, ona teminatlarını getiriverdiler. Dedi ki: Allah T e âlâ'd a dediklerimizin üzerine şahit d ir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Hz. Yâkub da oğullarının bu arzularına cevaben (dedi ki: Onu) oğlum Bünyamin'i (sizinle beraber) Mısır'a (göndermem) buna hiçbir vakit müsaade etmem (onu bana getireceğinize dâir Allah Teâlâ'dan bana sağlam bir söz verinceye kadar) yani: Bünyamin'i hakkında kötü bir muamelede bulunmaksızın tekrar bana getireceğinize dâir Cenâb-ı Hak'kın kutsal adına yemin ederek bana öyle kuvvetli, tekit M bir söz vermedikçe onu sizinle beraber göndermem. (Ancak) sizin kaediniz olmaksızın bir musibetle (kuşatılmanız hariç) gittiğiniz yerde sizin için saymaya güç yetiremeyeceğiniz bir felâket yüz göstersin, hepinizde bir kötülüğe, bir helake uğramış olasınız, böyle bir hâl ise müstesnadır, o takdirde siz mazur sayılırsınız. Hz. Yakub'un böyle kendisine teminat vermelerini teklif etmesi üzerine oğulları (Ne zaman ki tâki, ona) Hz. Yakub'a istediği şekilde (teminatlarını) Allah'ın adına yemin etmek suretiyle taahhütlerini (getiriverdiler) and içtiler, teminat verdiler, Hz. Yâkub da (dedi ki: Allah T e âlâ dediklerimiz üzerine şahiddir) bu aramızdaki konuşmayı, andı t amam iyi e bilmektedir. Artık buna riâyet d e bulunmak bizim için bir vazifedir. Hz. Yâkub, bu ifadesiyle oğullarının verdikleri teminata hakkıyla uymalarını kendilerine tavsiye etmiş bulunuyordu.
|