12-Yusuf Suresi 19. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve bir yolcu kâfilesi geldi, sucularını gönderdiler, hemen kovasını salıverdi. «Ey, müjde! Bu genç bir köle,» dedi ve O´nu bir sermaye olarak sakladılar. Allah Teâlâ ise onların yapacaklarını tamamen bilicidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve bir kervan geldi, sucularını gönderdiler hemen kovasını salıverdi. Ey müjde!. Bu genç bir köle dedi ve onu bir sermaye olarak sakladılar. Allah Teâlâ ise onların yapacaklarını tamamen bilicidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, kuyuya atılmış olan Hz. Yûsuf'u bir kervan ahalisinin kuyudan çıkararak kendilerine bir ticaret sermayesi edindiklerini ve o muhterem masumun değerini bilmeyerek bir Mısırlıya değersiz bir paha ile sattıklarını bildiriyor. Bu Mısırlının ise o masumun değerini takdir ederek onu eşine tanıtarak ihtimam göstermesini tavsiye eylediğini gösteriyor ve Hak Teâlâ'nın ise her şeye galip ve dilediği kulunu yüceltmeye kaadir olduğuna işaret buyuruyor. Şöyle ki: Hz. Yûsuf, rivayete göre üç gün kadar kuyuda bir taş üzerinde kalmıştı. (Ve) Sonra (bir yolcu kervanı geldi) bunlar Medyen şehrinden Mısır'a gitmekde idiler. (Sucularını gönderdiler) Bu Huzaa Kabilesinden Mâlik adında bir kimse idi, o kafilenin önünde gider, konak yerlerini ve sularını hazırladı. Bu gibi kimselere "varid saka su taşıyıcısı" denilir. Bu sucu (hemen kovasını) kuyunun içine (salıverdi) Hz. Yûsuf, kovanın ipine sarıldı, kova ile beraber kuyunun dışansına çıkanımı; oldu, sucu bunu görünce sevindi (Ey müjde!. Bu genç bir köle dedi) pek güzel bir genç erkek diye arkadaşlarına haber verdi, (ve) o kimseler (onu) Hz. Yûsuf'u (bir sermaye olarak sakladılar) onu öyle kuyudan çıkarmış olduklarını başkalarına haber vermediler, onu satmak için kuyu sahibinin kendilerine vermiş olduğunu iddia ettiler. Diğer bir yoruma göre de Hz. Yûsufun "Yalnıza" adındaki kardeşi, her gün kuyunun başına gider, bir miktar yiyecek götürüp onu Hz. Yûsuf'a atıverirdi. Birgün gelince onu kuyuda bulamadı, durumu kardeşlerine söyledi, geldiler Hz. Yûsuf'u Kervan halkının yanında gördüler: "Bu bizim kölemizdir, bizden kaçmıştır" dediler, onu o yolculara sattılar. Hz. Yûsuf da hayatına su-i kastte bulunurlar diye ses çıkarmamıştı. (Allah Teâlâ ise onların yapacaklarını tamamen bilicidir.) Binaenaleyh onların Hz. Yûsuf'a ve muhterem babasına neler yapmış oldukları da Cenâb-ı Hak'ka hâşâ gizli kalmamıştır.
|