49-Hucurat Suresi 15. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Mü´minler ancak o zâtlardır ki, Allah´a ve O´nun Peygamberine imân etmişlerdir, sonra bir şüpheye düşmemişler ve mallarıyla ve nefisleriyle Allah yolunda mücâhedede bulunmuşlardır. İşte sâdık olanlar da onların tâ kendileridir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Müminler ancak o zâtlardır ki, Allah'a ve O'nun Peygamberine imân etmişlerdir, sonra bir şüpheye düşmemişler, ve mallariyle ve nefislerlyle Allah yolunda savaşanlardır. İşte doğrular da onların tâ kendileridir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de olgun imânın alâmetini ve hakiki müminlerin vasıflarını, onların cihâd yolundaki fedakârlıklarını bildiriyor. Allah'ın ilminin bütün kâinatı kuşattığını ilân buyuruyor. Ve mümin olanların imânlarından dolayı Hz. Peygamber'e karşı minnetde bulunmaya bir hakları olmadığını, belki onları imâna muvaffak buyurduğundan dolayı Cenab-ı Hak'kın onlara lütufta bulunduğunu ihtar ediyor ve Allah Teâlâ'nın bütün gayba dâir şeyleri, bütün kullarının fiillerini bilip gördüğünü beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: (Müminler) Asıl imân ehli olanlar, kalblerin yaşamasının sebebi olan imân ile hakkıyla vasıflanmış bulunanlar (ancak o zâtlardır ki,) o samimi surette müslüman bulunan kullardır ki: (Allah'a ve O'nun Peygamberine imân etmişlerdir) Cenab-ı Hak'kın birliğini, bütün mükemmel sıfatlarını tasdik edip sağlam bir itikatta bulunmuşlardır, onun Peygamberinin risâletini de, teblîğ ettiği şeylerin birer hakikat olduğunu da bilip kabul ve itiraf eylemişlerdir, (sonra bir şüpheye düşmemişler) İslâm dininin ilâhî bir din olduğunu yakinen bilip o hususta kendilerine bir şek ve şüphe de gelmemiştir ve o hakiki müminler (mallariyle ve nefslerîyle Allah yolunda cihâd etmişlerdir) İslâm dini uğrunda cihâda atılmışlardır, mallariyle ve canlariyle fedakârlıkta bulunmaktan kaçınmışlardır, imân iddiasındaki ciddiyetlerini bu suretle de isbata muvaffak olmuşlardır (işte sâdık olanlar da) sözlerinde, işlerinde, her şekilde doğru bulunan zâtlar da (onların tâ kendileridir.) yoksa lisânen mümin olduklarını söyleyip kalben inançları bulunmayan bir takım bedevî'ler değildir.
Deniliyor ki: Bu âyetler nazil olunca bir kısım bedevî'ler. Peygamberin huzuruna gelmişler, kendilerinin gerçekten müminler olduklarına dâir yemin etmişlerdi. Bunları yalanlamak için ve bu husustaki ilâhî beyânı kuvvetlendirmek için de şu âyet-i kerîme nazil olmuştur.
|