15-Hicr Suresi 88. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Sakın onlardan bazı sınıfları faidelendirmiş olduğumuz şeylere iki gözünü uzatma ve onlara karşı mahzun olma ve mü´minler için kanatlarını indir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Sakın onlardan bazı sınıfları faydalandırmış olduğumuz şeylere iki gözünü dikme, ve onlara karşı üzülme ve müminler için kanatlarını indir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler. Peygamberlik gibi büyük bir nimete kavuşan Yüce Peygamberimizin bazı gurupların elde etmiş oldukları dünyevî, fanî varlıklara yönelmeyeceğini ve onların inkarcı hallerinden dolayı üzüntülü olmasına lüzum bulunmadığını ve müminleri her zaman korumakla emrolunduğunu bildirmektedir. Ve Yüce Resulün dinsizleri ilâhî azap ile korkutur olduğunu ve Kur'an-ı Kerim'in hükümlerini bölmek ve değiştirmek isteyenlerin, bütün inkarcıların her yaptıkları şeylerden dolayı büyük bir uhrevî mes'uliyete uğrayacaklarını ihtar buyurmaktır. Şöyle ki: Ey yüce Peygamber!. (Sakın onlardan) o kâfirlerden (bazı sınıfları) bir takım gurupları bu dünyada (faidelendirmiş olduğumuz şeylere) fâni, dünyevî varlıklara, süslere, yaldızlı maddelere (İki gözünü dikme) onlara iltifat edip bakma, senin sahip olduğun yüce, ebedî devlet ve saadet yanında, özelikle sana verilmiş olan semavî kitab karşısında o gibi çabucak yok olan, anlam ifade etmeyen şeylerin ne ehemmiyeti olabilir?. (Ve onlara) öyle dünyevî faideleri elde ettikleri halde şükrünü yerine getirmeyen ink-ârcılara (karşı üzülme) onlar kendilerine yaptığın hayrı tavsiye edici emirlere, tav-siyelere muhalefette bulunurlarsa, kendi iradelerini kötüye kullanarak kendilerini ebedî azaba uğratırlarsa, sen mazursun, onlardan dolayı üzüntüye kapılma, kendilerine iltifatta bulunma. (Ve) sen ancak (müminler için» sana tâbi olan, İslâmiyet'i kabul etmiş bulunan topluluklara karşı (kanatlarını indir) onlar için tevazu göster, merhametle muamelede bulun, onların imanlarından dolayı kalben mutlu ol.
|